Hıristiyan alemi, her yıl Büyük Perhiz’in sonunda, karanlık güçlerin karşısında ışığın galibiyetini, yani Hazreti İsa’nın Dirilişini, heyecanla bekliyor. Hazreti İsa’nın Dirilişi için hazırlıklar daha “Lazarova sıbota” (Lazar’ın Cumartesi) gününden başlar, ki tam bu günde Hazreti İsa yakın arkadaşı Lazar’ı diriltmiştir. İsrailoğulları, meydana gelen mucizeyi duyar duymaz Beytüllahim’de kendisini Mesih olarak karşılarlar ve yolluna palmiye dallarını sererler. Aynı kalabalık, birkaç gün sonra “O’nu çarmihaya gerin!” sesleriyle İsa’yı karşılayacak. Hazreti İsa’nın çevresine saçtığı iyiliğe ve yumuşak huyluğa bakmaksızın iki soyguncu arasında çarmihaya gerilmiştir. Tam o anda insan kötülüğüne ve nefretine uğrayan Hazreti İsa, düşmanları için dua eder. “Tanrım! Sen onları bağışla, çünkü, onlar ne yaptıklarının farkında değildirler” diyerek. Güneş solmuş, yer sallanmış, ancak insanlar yine O’nda Tanrı Oğlunu görememiş ve tanıyamamıştır. Bir tek yanıbaşında çarmihaya gerilen soygunculardan bir tanesi O’nu tanımış ve “Sen beni hatırla, Tanrım” demiş. Bir tek o soyguncu, tüm doğanın Yaratıcı ile birlikte Oğlunun çarmihaya gerildiğinden dolayı üzüldüğünü görmüştür. Bundan dolayı bir tek o Hazreti İsa ile birlikte Cenneti görmüş. İşte Hazreti İsa’nın çarmihada çektiği çillerin amacı da bu, tüm günahlara kefaret vermektir. Bugün bundan dolayı Kilise tüm insanları Kurtarıcının fedakarlığını hatırlamaları için çağrıda bulunuyor.
Kutsal Cuma sabahı, kilisenin ortasında yüksek bir masa üstünde sembolik olarak Hazreti İsa’nın mezarı konuluyor. Üzerine İncil, Hıristiyan Hacı ve beyaz çiçekler konuluyor. Birçok vatandaş, sağlık, başarı ve kötülüğün kovulması törenini yerine getiriyor.
Tören sırasında papaz, törene katılanlara sardunya çiçeği sunuyor, kutsama ve dini destek sembolü olarak. Çiçek, Dirilişi - beklenen mutlu olaydan dolayı umutu sembolize ediyor.
Çeviri:Şevkiye Çakırİslâm dini, her insanı belirli hak ve sorumluluklar taşıyan bir şahsiyet olarak kabul eder. Her şeyin sahibi olan ve Mâlikü’l-mülk ismini taşıyan bütün mülkün mutlak sahibi Cenâb-ı Allah, mahlûktın en şereflisi olarak yarattığı insana mülkü üzerinde..
Cuma öğleden sonra dini konulardaki sohbetimizde Vedat Ahmet ile birliktesiniz.
İslâm dinine göre insan mükerrem, hürmet edilen ve saygın bir varlıktır. İnsanın saygınlığı, Allah tarafından yaratılmış olmasından kaynaklanmaktadır. İnsanın saygınlığı açısından kendi saygınlığını koruyup korumaması pek de önemli değil, o onu..