Günün Programı
Yazı Boyutu
Bulgaristan Ulusal Radyosu © 2024 Tüm hakları saklıdır

2005 yılı- Yüzyılın sesi - Gena Dimitrova

БНР Новини
Photo: arşiv

Giuseppe Verdi bir mektubunda şöyle yazdı: 'Sessanatçısına şarkı söylemeyi öğretmeyen. Bir şeytan varsa sırtında o işi bilir'. Bu sözler bir nevi udünya sahnelerini Verdi'nin müziği ile fethetmiş olan Bulgar opera divasıGena Dimitrova için söylenmiş.

Gena Dimitrova'nın doğduğu evi gören opera dekoru diye düşünebilir. Sağdan soldan geçen dar sokak bir tepeye götürür. Çocukluk yıllarında Gena Beglejköyünün okul korosuna katılır ve bütün köy bayram ve şenliklerinde yer alır. Yeteneğine ve müzik sevdasına rağmen babasıbu alandaki uğraşılarına karşı çıkar. Bundan dolayı 1959 yılında liseyi bitirince Gena, Pleven şehrinde Tıp Üniversitesine aday olur. İmtihanlardan sonra Sofya'ya kızkardeşinin yanına misafirliğe gider ve bu sırada Konservatuvar sınavlarına da katılır.

Müzik eğitimi yok ama yeteneği çok, kısmeti de var. Müzikpedagogu Hristo Brımbarov'un sınıfına girer. Brımbarov 'Böyle bir ses 100 yılda bir doğar'der.Gena Dimitrova Sofya Operasında çalışmaya başladığı zaman da Brımbarov ile çalışmaya devam eder. Gena Dimitrova konservatuvar yıllarını anlatıyor:


'Benim opera kariyerim Bulgaristan'da Konservatuvarı bitirnce başladı. Fakat ilkin opera sahnesine çıkıncaya dek çok uzun zaman emek verdim. Ben ne zaman ilk defa opera dinlediğimi hatırlamıyorum, ama bütün müzik eserleridinlerken kendi sesimi düşünürdüm. Benim sesimi aslında lisedeki öğretmenlerim keşfetti. Ben opera sanatı yolundabaşarılara pek kolay ualştığımı söyelyemem. Benim önceden müzikhazırlığım yoktu, Konservatuvarda ben aslında sıfırdan başladım.'
1970 yılında Gena Dimitrova Sofya'da düzenlenen 4. opera yarışmasında birinci oluyor. Bu ödül kendisine İtalya'daeğitimini devam etme imkanı sağlıyor. İşte bu arya ile kazanıyor yarışmayı.


Gena Dimitrova kariyerini Giacomo Puccini ile başlıyor. Başarılara ulaşıyor, ama bütün kariyerinin temel taşı Verdi oluyor.
Gena Dimitrova çok doğal insanlar ileçoksamimi ve çok direkt bir insandır, ve tabii ki buher zaman iyi karşılanmıyor. Öğrencşlerine mesela yetenekleri konusunda ne düşündüğünü hemen söyler. Gena için opera bir tapınaktır, yaşamın felsefesini taşıyan bir tapınak. Opera divasının kostümlerini resmedenVasil Opev Gena'nın etfarta insanlara çok yardım ettiğinş anlatıyor.Her temsilden sonra köstüm ressamının ismini de bildirmeyi hiç unutmazmış.Bu köstümlerin Bulgaristan'da dikildiğine de kimse inanmazmış. Her zaman Bulgar sessanatçısı olduğunu ileri sürdü.

Aleksandır Abaciev 2001 yılında Verdi'nin ölümünün 100.yıl dönümü vesilesiyle Gena'nın son sahneye çıkışı olduğunu anlatıyor. 1996 yılından son gününe kadarGena öğrencileriyleçalışıyor. Bunu müzik akademisi dışında yapıyor, çünkü orada sınıf açmayı reddediyorar , Gena için boş yer yokmuş.
Gena Dimitrova son söyleşilerinde şunları paylaşıyor: 'Hayatta çok şeyler yapamadım. Ama bütün sırtımdan vuruşlara rağmen yeteneğim o kadarbüyüktü ki hep ben üstün çıktım.Yaşadığım hayatıkariyer adınafeda ettim. Artık sessizliğe ihtiyacım var'.

Kendisini başka sanatçılarla kıyaslayan eleştirmenlere sesleniyor: ' Birini taklit etmeye çalışırsan mesela Mariya Kalas’ı, ne sensin ne de Kalas değil mi? Her yıldız kendiışığı ile parlar'. Bütün hayatı boyunca Gena bu kurala uyar. New York'taki Metropoliten , Milano'da La skala'yıVerona'da Arenayı güçlü sesiyle fethedenGena 11 Haziran 2005 tarihinde kansere yenik düşer 64 yaşında hayata veda eder.


Türkçesi: Müjgan Baharova





Последвайте ни и в Google News Showcase, за да научите най-важното от деня!

Kategorideki diğer yazılar

1991 yılı- Elisaveta Bagryana- ebedi ve eşsiz

Güzel, akıllı, yetenekli ve biraz da ekzotik Elisaveta Bagryana, genelde erkeklerden oluşan Bulgar kültür camiasında bir yıldızı gibi parladı. Duygusal, hassas ve narin yapısına rağmen, Bagryana oldukça güçlü çıkar, kendini kanıtlama ve benimsetme..

Eklenme 04.07.2015 08:10

1990 yılı- Zaman bizim mi?

'Umut, inanç, aşk zamanı. Ve akılsızlık.O dönemde Bağımzıs üniversiteliler dernekleri ve 'Ekoglasnost'üyesi Petko Kovaçev işte öyle niteliyor 90’lı yılların başlarını. Olaylar bir sel gibi geliyor. Devlet Konseyi dağıtılıyor, develet iflas ediyor, üç..

Eklenme 01.07.2015 10:30
 Petır Mladenov, Todor Jivkov'un istifasını açıklarken.

1989 yılı- Değişim rüzgarı

10 Kasım 1989 sıradan Bulgaristan vatandaşları için diğerlerinden farklı olmayan bir gün. Saat 18’de Bulgaristan Milli Radyosunda Komünist Parti Başkanı Todor Jivkov’a teşekkürler içeren bir konuşma yapılır, BKP Genel Sekreter görevine Petır Mladenov’un..

Eklenme 28.06.2015 10:10