Bu yıl Bulgaristan’da okumaevi merkezlerinin kuruluşunun 160. yıldönümü kutlanıyor. Bugün de okumaevleri hele hele küçük köy ve şehirlerde büyük saygıya sahiptir, çünkü onlar ülkemizde aydınlatma yolunda en büyük katkılara sahip olan kültür merkezleridir. Okumaevleri, Bulgar toplumuna has bir olayı yansıtmakla birlikte eğitim, aydınlatma, sanat ve heveskâr çalışmalarını çatısı altında barındırmaktadır.
Bugün okumaevleri, zengin kitap fonundan oluşan kütüphanelere sahiptir, ki bu kütüphanelerde farklı sanat merkezleri kuruluyor, müzik, dans, spor, yabancı dil, tiyatro kulüplerinin faaliyetleri yanısıra edebiyat ağırlıklı etkinlikler de düzenleniyor. Genelde okumaevleri büyük bir salona sahiptir, ki burada yerli halk için bayram kutlamaları, köy toplantıları ve farklı etkinlikler düzenlenmeketedir. Bu yıl, Burgas’ın en kalabalık yerinde buna benzer bir kültür merkezinin açılması gündemde. “Bu sadece bir ticari proje değildir – diyor Lina Slavova ve kendini yeni kurulan “Hamalojika” okumaevinin kültür yönetmeni olarak tanıtıyor.
“Bizler sadece yurtdışından büyüdüğümüz Burgas şehrinde faaliyet yürütmek için dönen meraklı kişilerden oluşan bir grup değiliz. Aramızda bir kültür ve sosyal merkezinin kurulması gerektiği üzerine konuşmalar geçti. Bir anda hayalimizin isminin Bulgarca’da “okumaevi” olduğunun farkına vardık. Şu ana kadar gerek devletten gerekse belediyeden hiç bir yardım almadık. Hatta bu amaçla kullandığımız yer için kira borcumuz var. Finansmanı sağlamak için farklı programlarımız var, birkaç programa, fona başvuruda bulunduk. Bu arada düzenlendiğimiz etkinliklerimiz de oluyor. Gördüğümüz kadarıyla imkanlar büyük, yeter ki, elini uzat ve o imkanlardan yararlan. Sosyal ağıda ricamıza yer verdik ve 2-3 kişiden fazla gönüllü beklemiyorduk. Ne mutlu ki, 7 kişi cevap verdi, çalışmalarının yapıldığı gün ise yaşları 25 ile 55 arasında olan tam 12 kişi yardımımıza koştu."
Peki “Hamalojika” ismi nereden geliyor ?
“Bu ismin farklı anlamı var. Hatta bizler için büyük şehrin kültür hamalları olarak tanımlandığımızı da duyduk, ki bu anlam gerçeği de yansıtığını da düşünüyoruz. Ama gerçek şu: daha ilk etkinliğimizde bu isim doğdu ve şuradan kaynaklanıyor. İlk girişimimiz amacı, ağaçlara bağlı hamaklarda kitap okuyan insanları bir araya getirmekti. İşte oradan da “hamak” kelimesinden hamalojika ismi doğdu, türedi. O gün bugün bu isimle anılıyoruz.”
Çeviri:Şevkiye Çakır
Plovdiv, 19 Aralık’a kadar devam edecek Bulgar belgesel ve animasyon sinemasının “Altın rhyton” festivaline ev sahipliği yapıyor. Her yıl düzenlenen festivalinin bu yılki film seçkisinde 50’nin üzerinde film yarışma programında, “Açık ufuklar” yarışma..
BTA’nın aktardığı gibi, Milko Lazarov'un yönetmenliğinde çekilen “Stadoto” /Sürü/ Bulgar filmi, Hindistan'da düzenlenen 30. Kolkata Uluslararası Film Festivali 'nin uluslararası yarışma kategorisinde en iyi film seçildi. “Stadoto” /Sürü/..
Kültür Bakanı Nayden Todorov, Heraclea Sintica antik kentindeki önemli keşifler ile tanınan arkeolog Prof. Lüdmil Vagalinski’ye “Mirasın Koruyucusu” belgesi takdim etti . Kültür Bakanı, Prof. Vagalinski’nin kazı çalışmalarının tarihi..