Günün Programı
Yazı Boyutu
Bulgaristan Ulusal Radyosu © 2024 Tüm hakları saklıdır

Bulgaristan’ın Bağımsızlık Günü- dünü ve bugünü

БНР Новини
Photo: arşiv
Снимка1908 yılının 22 Eylül tarihinde dönemin Prensi Ferdinand, Bulgaristan’ın Osmanlı İmparatorluğu’ndan vasal bağımlılığını resmen reddettiğini ilan eden tarihi manifesto ile halka hitap ettiği için uzun yıllar boyunca 22 Eylül Bulgaristan’da “Çar Bayramı” olarak nitelendirildi.Böylece Bulgaristan’ın Kurtuluşundan 30 yıl sonra Avrupa’ın en eski ülkelerinden biri olan Bulgaristan, beş asırlık Osmanlı hakimiyeti ardından tekrar Avrupa haritasındaki yerini aldı.

Fakat Bulgaristan’ın Bağımsızlığını kutlamak sadece bir “Çar Bayramı” değildir, aynı zamanda da genç Bulgar diplomasisinin büyük bir başarısıdır. Dönemin diplomasisi, meydana gelen dış siyasi şartlarından ve ülkelerin Balkanlar’da yeni bir savaşa karşı tutumlarından yararlanmıştır. Bulgaristan’ın o günkü diplomatik adımların ardından Bab-ı Ali, sadece bir yıl sonra ülkenin bağımsızlığını tanımak zorunda kalıyor. Avrupa güçleri de aynı davranışta bulunurken bundan sadece 10 gün sonra Bulgaristan’ı çarlık ve bağımsız bir ülke olarak tanımış oluyorlar. Bugün, tarihi manifestonun payitaht Veliko Tırnovo’da ilan edilişinin 109. yıldönümünde Sofya’da akademik çevrelerle bir araya geliyoruz.

Sofya Üniversitesi Tarih Fakültesi öğretim üyesi Doçent Todor Popnedelev, “ Neden bugün kalbimizle ruhunmuzla Bağımsızlığı hissetmiyoruz sorusunun birçok açısı var” diyor ve devam ediyor:

Снимка“Bunun birçok nedeni var. 1944 yılı sonrası, 22 Eylül 1908 olayları, siyasi elitin bir bölümüne ait olduğu düşünülürdü. Hatta daha eski dönemlerde, o tarihten itibaren Bulgar burjuvasıi, şovenist amaçları güderek savaşları başlattığı fikri kabul gördü. Bu tabii ki aşırılığa kaçıyor, ancak birçok neslinin beynine öyle işlemiş ki, onlar tarihin derinliklerine inme zahmetinde bulunmamışlar. Sırf ayakta kalma düşüncesinin hakim olduğu hareketli günlük hayatımızda, bu günü sadece Bağımsızlık gününde hatırlamamak amacıyla, bize tarih anlatılıyor. Bu önemli olay, Bulgaristan tarihinde Uyanış dönemi, Bulgaristan’ın Kurtuluşu ve 1885 yılında meydana gelen Birleşme sonucu gerçek olmuştur ve Bulgar aydınların çalışmaları ve Yeni Bulgaristan aydınları Bağımsızlığa ulaşmıştır. Unutmamalıyız ki, devleti olmadan Bulgarların kurumları vardı. Mesela Bulgar Ekzarhlığı 1870 yılında, Bulgar Bilimler Akademisinin öncüsü olan Bulgar Edebiyatı Derneği ise daha 1869 yılında kuruluyor. Burada ülkenin birçok bölgesinde açılan okulları da unutmamak gerek. Bütün bunlar da bizim, maneviyat ve özgürlük arayışımızın bir göstergesidir. Bağımsızlığın ilan edilmesiyle bütün bu fikirler zirveye ulaşıyor. Tüm Bulgarlar için bu büyük bir gündür, çünkü bu bayrama giden ilk adım Bulgar Prensliğinin Doğu Rumeli i ile birleşmesidir. Ancak ulusun birleşmesi tam bir bütünlük olması açısından bağımsızlık şart”

Daniel Dinev, Mimarlık ve İnşaat Üniversitesi öğrencisi. Kişisel açıdan bağımsız olmak için hiç bir nedenin olmadığını paylaşıyor ve bağımsızlığı ancak bir tarih ve siyaset kategorisi olduğunu düşünüyor: 

СнимкаBen mali açıdan, bu ülkedeki kurallara, üniversiyete bağımlıyım. Bağımlı olmak daha yüksek pozisyonlardakilerin aldığı kararlarını göz önünde bulundurmak demektir. Bizler, ne kadar çabalarsak çabalayalım, değişiklik yapma hakkına ve imkanına sahip değiliz. Birçok usulsüzlüğe ceza olmamasına bağımlıyız ve bunu da hesaba katmak zorundayız. Yargı sistemi iyi çalışmıyor, hukuk senden yana olsa da, yargı sistemi seni adil bir şekilde savunmuyor ve böylecebirisinin öznel çıkarları ve kararlarına bağımlı oluyorsun.”

Снимка4. sınıf üniversite öğrencisi Gabriela İvanova’ya göre, kişiliği ve kişisel değerler, insanı bağımsız yapıyor. Gabriela, “Eğitim boyunca mevcut koşullarla uzlaşmak zorundayız”diye düşünüyor, ancak zorlukların insanı sınadığını ve geliştirdiğine inanıyor. Gabriela’nın sözlerine göre, “yenilikçilerin bağımsızlıkları için yüksek bedel ödediklerine rağmen, bağımsız olmak, eski modellerin takipçisi değil de yeni dünyaları yaratmak demektir”. 

Stara Zagora’dan üniversite öğrencisi Ani Diklövska “Bağımsızlık, Bulgaristan’daki gençlerin ana değerlerinden biri haline gelmeli” diyor ve devam ediyor:

СнимкаBu, kendilerine daha fazla güvenmeleri, haklarını tanımalı ve bu hakları savunmaları gerektiği anlamına geliyor. Gençler ve öğrenciler ekonomik açıdan anne babalarına bağımlıdır, fakat gençlerin çalışabilmeleri, kendi ayakları üzerinde durabilmeleri ve kendilerini daha özgür hissedebilmeleri için, devlet gerekli şartları sağlamalıdır.”

СнимкаÜniversite öğrencisi Georgi Georgiyev’e göre, Bağımsızlık Günü, günlük hayatımızdan kopabilmek, sorunlarımızı unutabilmek ve “daha kötüsü da olabilir” düşüncesini hatırlamak için, en önemli bayramlardan biridir. Georgi “Herkes kendini bağımsız olarak kabul etmesinde özgürdür, yeter ki diğerlerine engel olmasın” fikrini öne sürüyor.


Fotoğraflar: Gergana Mançeva ve BGNES

Çeviri: Şevkiye Çakır




Последвайте ни и в Google News Showcase, за да научите най-важното от деня!

Kategorideki diğer yazılar

Cuma öğleden sonra

Müslüman, her koşulda dininin emir ve yasaklarını göz önünde bulundurarak yaşama arzusundadır, bundan da öte böyle olmakla sorumludur. Bu sebeple İslâm dininin hayatın farklı alanlarındaki hükümlerini imkânları ölçüsünde öğrenmekle mükelleftir...

Eklenme 29.11.2024 14:05
Neuilly Barış Antlaşmasının imzalanması, 27 Kasım 1919.

Batı kenar bölgeleri ağıtı, requiem halini aldı

105 yıl önce 27 Kasım 1919 tarihinde Paris kenarlarında yer alan Neuilly-sur-Seine’de Bulgaristan’ın I. Dünya savaşına (1914-1918) katılımına son veren antlaşma imzalandı. Tarihçilere göre, öz toprak kaybına yol açan bu antlaşma Bulgaristan..

Eklenme 27.11.2024 06:10

Bulgar halkının ilk öğretmeni Aziz Kliment Ohridski’yi Anma Günü

25 Kasım’da Bulgar Ortodoks Kilisesi Aziz Kliment Ohridski’yi anıyor . Kiril ve Metodiy Kardeşlerin yedi öğrencisinden biri olan Kliment Ohridski, tanınmış başpiskopos, öğretmen ve kitap yazarıydı. Aziz Metodiy’in ölümünden..

Eklenme 25.11.2024 09:01