Ünlü Bulgar kavalcılardan Danço Radulov, sanatıyla modern eğilimlere kanmış olan yaşıtlarının çoğundan ayrılarak folklor müziğinin geleneksel bir şekilde çalınmasına sadık kaldı. Birçok kavalcı, diğer müzik stillerine has olan teknikleri tercih ederken Danço Radulov, eski usta kavalcılarına has çalma stilini ve kavalın “tatlı sesini” korumayı becerdi. Kendisinin bestelediği halk dansları ve enstrümantal piyesler, eski zamanların köylerdeki meydan ve panayır neşesini taşıyor.
Besteleri ile çağdaş dünyamızda geleneksel sanatımızın eski örneklerine hala ihtiyaç duyulduğunu gösteren Danço Radulov’un Bulgaristan Milli Radyosu’nun fonunda yaklaşık 150 solo, türkü düzenlemesi, halk dansları, dans gösterileri için kendi piyes kaydı var. En yeni başarılı eserlerinden biri “Bılgare” topluluğunun “Osmoto Çudo” (Sekizinci Mucize) gösterisi için yarattığı müziktir.
Danço Radulov, hayatı ve kariyeri hakkında şunları paylaşıyor: “Ben, Varna yakınında bulunan Suvorovo şehrindenim. Orada Yambol bölgesinden göceden çok insan var. Annemin ve babamın soyları oralardan gelmiştir. Daha çocukluğumdan beri kavalcı olan dedem İvan Çolaka’yı dinliyordum. Diğer dedem Yordan ise çok güzel şarkı söylüyordu. Köyde Bulgaristan Milli Radyosu’nun halk müziği programları dinleniyordu. Nikola Gançev’i, Vılkana Stoyanova’yı, Stayka Gökova’yı dinlemeyi severdik. Onlar, folklor sanatının büyük “yıldızları” idi. Onları kendimize çok yakın hissediyorduk, çünkü Trakya bölgesinden idiler. Evimize misafirliğe büyük kavalcı Jelyo Dimov ve de Nikola Gançev geliyorlardı. Sonra Varna’ya gittik ve orada bir folklor okulunu ziyaret etmeye başladım, arkasından çocuklarla bir orkestrada çalmaya başladık. İlk öğretmenim Tsvyatko Denkov idi. Kotel’e gitmeden önce topluluk sanatına dokunmuştum. Milli Folklor Sanatları Okulu’nda genç kavalcı Dimço Jelev yanında öğrenim gördüm. Dimço Jelev’in ustalığı, Nikola Gançev ve Stoyan Veliçkov’un sanatına yakın idi. Stoyan Çobanov, Kotel’deki diğer öğretmenlerimden biriydi. Plovdiv’deki Müzik Akademisi’nde öğretmenlerim, Prof. Vasilev ve Prof. Dosev idi. Orası, dans, orkestra ve koro için eserlerin yaratılması için bir nevi laboratuvar idi. Yarattığım solo, “Kozlucansko Horo” idi. Kısa bir süre için Plovdiv’de “Trakya” topluluğunun orkestrasında çaldım. Daha ikinci sınıf üniversite öğrencisi olarak “Varna” topluluğunun başlıca sanat yöneticisi Prof. Petır Angelov tarafından orkestra şefliğine davet edildim.”
Çeviri: Rayna İvanova
Mihaela Marinova için hayatının ve müziğinin kesiştiği kritik bir dönemde , şarkıcı belki de en kişisel şarkısı olan "100 hayal”i çıkardı . Son 10 yıldır ses sanatçının yaşadığı büyüme, arayış ve hayallerinin gerçekleşmesi yolculuğundan ilham..
Maria Ilieva, taze ritimler, güçlü sözleriyle bu yaz en çok dinlenecek şarkılarından biri olmaya aday “SüperKadın” (SuperJena) şarkısını çıkardı. Yılın başlarında her zaman kendimizi seçmemizi ve duygularımıza özgürlük vermemizi öğütleyen..
Bundan 10 yıl önce televizyonda yayınlanan bir müzik yarışmasına katılarak ünlenen ve üst üste bir dizi hit parçası çıkaran DARA’nın “Ses seda yok” yeni single parçası , 25 Temmuz’da bütün dijital platformlar üzerinden yapılan resmi prömyerinden..
Mariya Neykova 1970’lerden 20. yüzyılın sonuna kadar Bulgar müziğinin en parlak ve özgün sanatçılarından biridir. Kendine has tarzıyla benzersiz olan..
Genç şarkıcılar Elitsa Naumova ve Dayan Stefanov kısa bir zaman önce birlikte söyledikleri “Benim için aşk” şarkısını müzikseverlerin beğenisine sundu...