Yılın başından sadece üç ay geçmiş olmasına rağmen, artık yavaş yavaş yaz aylarındaki tatil planları kafalarda belirmeye başladı bile. Bazıları evde istirahat etmeyi tercih ediyor, bazıları yurt gezisine çıkıyor. Bazıları ise ilk uçağa alıp, Avrupa ve dünya başkentlerine giderek, kendi seferlerinin rotasını çiziyor.
Şimdi bizler seyahat etmeyi yaşam biçimine dönüştüren iki kişiyle tanışacağız. 2011 yılından beri 67 ülkeyi ziyaret etmişler, kendi çocuklarına anlatacak sonsuz hikayeler toplamışlar. Maceralarla ve unutulmaz anlarla dolu bir hayat sürmenin püf noktaları nedir? Bistra Yakimova ve eşi- Makedonya’dan Natse Sapunciev’ten öğreneceğiz:
İnsan ne istediğini bilmeli, seyahat etmek ve yeni kültürlerle yeni insanlarla tanışmayı amaç edince, yolunu da bulmalıdır. Seyahat etmek bir önceliğe dönüşüyor, bütün paralarımızı ve zamanımıza yolculuklara verir olduk.
Seyahat etmek için milyoner olmaya gerek yok. İmkanlar dahilinde en fazla noktaya ulaşmak için çaba göstermelisin.
İlk başta tanıştığımızda sadece iş tatillerinde yola çıkıyorduk. Her ikimiz de İT bilişim sektöründe çalışıyorduk. Zamanla tercihlerimiz ve ilgimizin yönü değişti. İstirahatlerde seyahat etmek değil, yolculuk yaparak çalışmanın mümkün olacağını anladık. Yolculuk yaparken ve dünyayı gezerken, kendi işlerimizi yapmak ve bu iki olguyu bağdaştırmayı öğrendik.
Sekiz yıldan beri aile hep yollarda, dünyayı dolaşıyor. Bulgaristan dışında yaşayabilecekleri bir yer olduğunu söyleyen çift, Yeni Zellanda’ya işaret ediyor. Yerli halk, olağanüstü doğa, kültürel çeşitlilik sayesinde bu Pasifik ülkesinde kendimizi evimizde gibi hissettik
Yeni Zellanda’ya kadar 30 saat yolculuk var. Bütün bildiklerimiz ve tanıdık olan her şeyden uzak orada geçirdiğimiz dört hafta gerçekten inanılmaz ve unutulmaz oldu, diyor çift. Bistra Yeni Zellanda’da iken yolculuklarını bir kitapta anlatma fikrine kapılır. Bunun sonucunda “Seyahat etmenin büyüsü. Hayallerinizi takip edin” başlıklı kitap 14 yol ve yer hikayesi içeriyor. Okurlar bu kitapta Japonya’ya, Dominikana’ya, Bali Adasına, Brezilya’ya ve başka egzotik güzergahlara “yolculuk” yapabilir. Bistra ve Natse bu yıl daha birkaç ülkeye gitmeyi planlıyor. Nisan ayında Seyşel Adaları, Haziran ayında Güney İspanya’ya gidecek.
Bu arada yurt içinde güzel yerleri gezmeyi de ihmal etmiyorlar. Hafta sonları tercihlerinde Bulgaristan var. Son yolculukları Plovdiv, Pamporovo ve Sapareva Banya’ya olmuş. Seyahatler ise bu çiftin “olmazsa olmazı” yaşam biçimine dönüşmüş.
Fotoğraflar: özel arşiv
Çeviri: Sevda Dükkancı
“Nova” TV’ye konuşan Turizm Bakanı Evtim Miloshev , “Önümüzdeki kış sezonunda Bulgaristan'a 2 milyondan fazla yabancı turistin gelmesi bekleniyor” dedi. Bir günlük ve transit geçişler de dahil olmak üzere, toplam yabancı ziyaret sayısının..
Nikopol (bir zamanlar Niğbolu) kentini “Asırların şehri” olarak adlandırıyorlar. Roma İmperatoru Marc Avrelius döneminde 169. yılında, yani 2. yüzyılda ortaya çıkan kent, 629 yılında Bizans İmperatoru Nikifor 3. Foka tarafından ele geçiriliyor...
Doğu Rodoplar’ın büklümlerinde saklı olan Pçelarovo köyünde anlatılan rivayete göre eskiden bölgede bulunan asırlık meşe ormanları ve ceviz ağaçlarının kovuklarında yaban arıları kendilerine yuva yaparmış. Köyün adından da anlaşılacağı üzere..
Rila dağının Malyovitsa zirvesine turistleri çıkaran Samokov belediyesine bağlı Govedartsi köyündeki eski telesiyej, saatte 1520 kişi kapasiteli..