Bulgaristan’ın ilk başmüftüsü Hocazade Mehmet Muhiddin Efendi adına Başmüftülüğün geçen yıl ilkini düzenlediği “İslama Katkı Ödül Töreninin” ikincisi düzenlendi. Ülkenin ilk müftüsü 8 Aralık 1910 yılında Sofya’da müslümanlar şurası tarafından seçilerek, göreve başlamıştır.
Merkez Ordu Evi Salonunda düzenlenen ödül törenine Başmüftü Mustafa Aliş Hacı olmak üzere, birçok siyasi temsilci, aydınlar ve farklı dine mensup din adamları katıldı.
Bu yıl “İslama Katkı” ödülünü dört kişiye verildi. Ruse’nin Smirnenski köyünden 92 yaşındaki Halil Yavaş Hoca, Sofya’dan 90 yaşındaki gazeteci, yazar ve eğitim adamı doktor İsmail Cambazov, Şumen’den vakıf mülklerinin iadesi sürecinde etkin rol alan avukat Metin Cambazov ve Blagoevgrad, Vılkosel köyünde okulda baş örtüsünden dolayı horlanan ve bunun için mücadele yürüten 18 yaşındaki Emine Şamatareva ödüle layık görüldü. Bulgaristan’ın eski Çarı Simeon Sakskoburgotski’ye ise “İslam dinin otoritesine katkı ve müslümanlara hoşgörü” onursal plaketi takdim edildi.Başmüftü Mustafa Aliş Hacı açılış konuşmasında ülkenin ilk müftüsünün çok zor şartlarda görev yaptığını, Müftülük temelinin atılmasında onun bir örnek olacağına vurgu yaptı:
”Hocazade Mehmet Muhiddin Efendi bundan 108 yıl önce göreve başladığında bizden çok daha zor şartlarda görevini yapmış. Buna da rağmen teslim olmamış, vazgeçmemiş. Biz böyle ne kadar şikayet etsek de, 25- 30 yıl öncesine baktığımızda kendimizi gerçekten bahtiyar saymalıyız. Çünkü görevimizi yaptığımız dönem güç dönem, ama biz komunistik dönemdeki şartları unutmuş değiliz”.
İlerlemiş yaşına rağmen Ruse’den Sofya’daki törene gelen Halil Yavaş Hoca, uzun yıllardan beri İmam Hatip liseleri, Kur’an kursları, cami faaliyetlerinin kalkınmasına destek olmuş, Ruse bölgesinde Müslümanlar arasında en saygın kişi olmayı başarmış. Komünizmin en ateizm dönemlerinde bile, Kur’an Kerim kitaplarını saklamış ve Türk çocuklarına dini öğretmiş bir aydın.90 yaşındaki İsmail Cambazov da Bulgaristan Türklerinin “Çınar ağacı” denilebilecek, canlı bir tarihtir. Gazeteci, yazar, Sofya Yüksek İslam Enstitüsü eski rektörü, tarih araştırmacısı ve ülkedeki İslami okullarla ilgili çalışmalar ve ülkedeki müslümanların tarihini anlatan kitaplar yazan bir kişi. Bu yıl “Hocazade Mehmet Muhiddin Efendi İslama Katkı Ödüllerinin biri de ona sunuldu.
Blagoevgrad’ın Vılkosel köyünden öğrenci Emine Şamatareva ise, 15 yaşında başını kapatmaya karar verdiğinde okulda, belediyede, Çocukları Koruma Kurumu ve birçok STK’dan tepki alır, baş örtüsünü çıkarması için ikna edilmek istenir, ayrımcılığa uğrar, ancak babası ile beraber buna karşı hukuki ve insani mücadele gösterir ve bugün okuluna başörtüsüyle giden bir liseli kız olmayı başarır. Trakya Üniversitesi İlahiyat Fakültesinden doktor Abbas Yahya solistliğinde dini müzik topluluğu da geceye farklı dillerde icra ettiği ilahilerle renk kattı.
Fotoğraflar: Sevda Dükkancı
Kelime anlamı itibarıyla “dönmek, geri dönüş, dönüş yapmak, rücu etmek” anlamlarına gelen tövbe kavramı, dinî literatürde mezmûm/zemmedilen, yerilen, kötü ve olumsuz şeylerden vazgeçip övülen, güzel ve olumlu şeylere yönelmek şeklinde tarif edilmektedir...
Bugün Ortodoks Kilisesi, Meryem Ana’nın annesi Azize Anna’nın hamileliğini kutluyor . Tanrı doğuran bakire Meryem’in kutsal ebeveyni Aziz Yohakim ile Azize Anna’nın uzun yıllar boyunca çocukları olmaz . Kişisel acılarının yanı sıra, çocuk..
İslâm’da bir Müslümanın adı, kimliğinin önemli bir parçasıdır ve İslâm’ın değerlerini yansıtır. Peygamber Efendimiz, hayatı boyunca isimlerin önemine dair birçok tavsiyede bulunmuş ve isimlerin anlamlarının kişilik üzerindeki etkisine dikkat çekmiştir...
Kelime anlamı itibarıyla “dönmek, geri dönüş, dönüş yapmak, rücu etmek” anlamlarına gelen tövbe kavramı, dinî literatürde mezmûm/zemmedilen, yerilen, kötü..