İslâm dini ve medeniyetinin merkezinde cami vardır. Camiler, Müslüman yerleşim yerlerinin de kalbi konumundadır. Onların etrafında birçok kamu kuruluşu ve yapısı oluşmaktadır. Bütün bunların faydalı olabilmesi için güzel bir şekilde ve insicam içerisinde çalışmaları gerekmektedir. Bu yapı, kuruluş ve çalışmaların idare edilmesi için üzerine düşeni gönülden yapacak kişilere ihtiyaç duyulmaktadır.
Vakıf anlayışıyla kurulan yapı ve kuruluşlarda hizmet eden kişilere hademe-i hayrat denmektedir. Hayır yolunda hizmet eden bu kişilere genellikle geçimlerini katkı sağlayacak belirli ücretler de verilmektedir, o yüzden kendilerine mürtezika, yani yaptıkları hizmetler sayesinde rızıklanan, geçinen denmektedir. Bu hizmetleri karşılığında belirli ücretler alsalar da esasta Allah rızası vardır ve öyle olduğu için bu hizmetlerin çok büyük etkileri olmuş ve olmaktadır. İş sadece geçimini sağlamaya indirgenince bu güzelim kuruluş ve yapılarda tefessüh, bozulma, gerileme ve atıl duruma düşme meydana gelmektedir.
Hademe-i hayratın başında caminin kalbi olan mihrabı "yöneten" imam gelir. Ardından da caminin aklı diyebileceğimiz minberin sorumluluğunu taşıyan hatip gelmektedir. Ondan sonraki sıra ise müminlerin gönüllerini nurlandıran, beyinlerini artıran ve duygularını coşturan vaizlerindir.
Arkeologlar, Bulgaristan'ın kuzeybatısında Ritsaria (Ratiaria) antik kentindeki Roma hamamının yeraltı altyapısının bir kısmını keşfettiler. Kent, I. yüzyılda bugünkü Archar köyü bölgesinde kurulmuş ve 586 yılında Avarlar tarafından yıkılmıştır...
Allah’ın insanlar için ikramlarından biri berekettir. Bu nimet, O’nun sıfat ve isimlerinin tecellisidir. Zira Kur’ân-ı Kerim’de Yüce Allah kendisini söyle tanıtır: “Ne yücedir o ki mülk onun elinde ve o her şeye kadirdir”. Buradaki yücelik ise “tebârek”..
Beyt-i mâmur istersen ol dil-i rânâyı gör Mescid-i Aksâ dilersen dergeh-i Mevlâ’yı gör Feyz-i esmâ ile kıldı seni Ol âyine çün Gör ne suret gösterir âyine ecillâyı gör Bî-cihet ol her cihetten vech-i Hak ede zuhur Bunca vechin arasında..