Günün Programı
Yazı Boyutu
Bulgaristan Ulusal Radyosu © 2024 Tüm hakları saklıdır

“Mor lavanta balonu” patladı!

Photo: Şumen ili Zagoriçe köyü damıtma tesisi

Şumen bölgesinde erken lavanta cinsi hasadı başladı. Çiftçiler, yağışların olmamasını umuyor, ancak düşük lavanta yağı fiyatından dolayı da endişeli. Geçen yıl bir kg lavanta yağı 50-60 levadan alıcı bulurken bu yıl fiyatların daha da düşük olduğunu söylüyor  

Ulusal Eterik Bitkiler Yetiştiricileri Derneği Başkanı Petar Hristov: 

“Lavanta piyasasında büyük sözüm ona “oyunculardan” fiyatın 35-40 leva arasında değiştiğini duyuyorum. Aslında fiyat dünya çapındaki lavanta üretimine bağlı. Ve yağmurun ne zaman yağıp yağmayacağı belli değil. Lavanta, mısıra benzemiyor, örneğin mısır koçanının tane yaptığı dönemde yağmur yağıyorsa, 10 gün erteleyebilirsin mısır hasadını, ama burada öyle değil. Tam zamanı yakalamak önemli. Eğer tam saatinde gününde hasada başlamaz isen verimin çok düşük olma ihtimali yüksek. Hasat zamanında yağış varsa ve sen biçemez isen, yine verim düşüyor. Bizim için yağışların olmaması çok öenmli.” 

Akaryakıt fiyatları dolayısıyla tüm çiftçilerimiz sıkıntılı günler yaşıyor. Sizi bu durum nasıl etkileyecek? 


“Tabii ki, kötü etkileyecek! Lavanta yağı fiyatı artmıyor, oysa enflasyon artıyor, akaryakıt fiyatlarına zam geldi, işçilere ödenen ücretler çok arttı. Bütün bunlar meslekdaşlarımı olumsuz etkiliyor. Birçok yerden haber aldım. Bu yıl son olarak lavanta hasadı yapacak bazı üreticiler ve sonrası...lavantaları kökleyip, tarlaları sürecekler. Fiyat bu seviyede kalırsa eğer, lavanta verimi düşük ise eğer, bu işte hiç kar yok demek. Yüksek tahıl fiyatları bu durumda tahıl bitkilerini daha karlı kılıyor. Örneğin mısır ve ayçiçek gibi. Herkes uygun olan bitkiyi seçiyor, aslında başka ekilecek bitki yok zaten. Seçenekler bunlar! Şu anda eterik bitkilere ilgi yok, çünkü birçok insan bu işten zarara uğradı ve bir kez deyim yerindeyse “ağızı yandı”. Örneğin Bulgarcası “matoçina” olan Oğulotu, Civan perçemi dediğimiz Bulgarcası “Byal ravnets” gibi şifalı bitkilere talep var, ama insanlar korkuyor, eskisi gibi karşısına çıkan her işe atılmıyor, sakınıyorlar”. 

Daha geçen yıl lavanta yetiştiriciliğinden vazgeçen çok çiftçi var demiştiniz? 


“Evet, daha geçen yıl köklemeye başladılar, fakat baharda, “hadi bu yıl da bırakalım” deyip, köklemekten vazgeçtiler. Fakat bu yılki lavanta hasadından sonra, ki verim nasıl olursa olsun, birçok meslekdaşım lavanta tarlalarını sürüp üretime son verecek. “ 

Damıtma tesislerindeki fiyatlar nedir? 

“Bu yıl damıtma tesislerinden hiç bir fiyat açıklanmıyor, çünkü bazıları damıtım sırasında doğalgaz, diğerleri odun, bazıları ise dizel kullanıyor. Damıtma sırasında dizel kullananların fiyatı çok aratacak, yani onların rekabetçi olması lazım, doğalgaz damıtma tesislerine rağmen, ki biliyorsunuz doğalgaz fiyatı biraz düştü. Şu anda kimse damıtma tesislerindeki fiyatlardan bahsetmiyor. Tesis sahipleri de beklemede, yani yağış korkusuyla herkes lavantasının bir an önce işleme sokulması için kuyruğa dizilirse, damıtma fiyatları artabilir. Durum öyle ki, kimse tahminde bulunmak istemiyor. Ben yine de biçer döver fiyatların pek yüksek olmayacağını düşüniyorum. Mesela dekar başına 35-40 leva. Geçen yıl da aynı fiyat vardı.” 

Peki pandemi döneminde yeni kurulan damıtma tesisi var mı? 


“Pandemiden önce damıtma tesisi inşatına başlayanlar var. O dönemde lavanta yağı fiyatları yüksek idi ve lavantanın yanısıra diğer eterik bitkilere talep de büyüktü. Yani inşatına başlayan biri, bu tesisi tamamlayacak, ancak bu iş de kar getirmeyecek, çünkü eterik bitki yetiştirecek olan kişilerden kaçı ayakta kalacağı da belli değil. Lavanta tarlaları köklenirse, damıtma tesisi sahipleri meslekdaşlarımız da iflas edecek.” 

Geçen yıl farklı lavanta cinslerindeki dekar başına ortalama verim 300 ile 600 kg arasında idi, lavanta yağı ise 2 ila 4 kg arasında değişti.  

“Verim ancak lavanta hasadı sonrası belli olacak. Bulgaristan lavanta yağı üretiminde dünya lideri olmaya devam ediyor, ancak lavanta yağı kalitesi düşük” dedi Petar Hristov ve şunları ekledi: 

“Birkaç yıl önceki 200-250, hatta 280 leva gibi fiyatlar geri dönmeyecek. Ki bu fiyatlar reel değildi. Çamaşır deterjanlarında, traş köpüklerinde vs ürünlerde lavanta yağını kullanan üreticilerle görüştüm. 200-250 leva gibi fiyat onlar için çok yüksek olduğu için onlar lavantayı deterjan üretiminden kaldırıyor. Onlardan talep olmayınca lavanta yetiştiriciliği iflasın eşiğine geldi, tek sözle “mor balon” patladı. Bundan sonra böyle bir fiyatın olması mümkün değil” 


Petar Hristov, diğer ülkelerdeki lavanta yağı fiyatını da şöyle yorumladı: 

“Fiyatlar hep ayni, mesela Fransız lavantasının kg başı fiyatı 100 avro. 20-30 avro gibi hafif bir değişiklik yaşansa da, fiyatlar bu seviyede seyrediyor. Ancak bir kez daha altını çiziyorum, burada söz konusu olan kaliteli lavanta yağı. Ülkemizde üretilen lavanta yağın fiyatı da iyi. Kalite varsa, fiyat da var. Damıtma tesisine sahip lavanta yetiştiricilerinin maliyeti düşük olacak ve onlar ayakta kalacak. Fakat birden bire lavanta yetiştirmeye karar veren, özellikle küçük çiftçilerdeki durum kötüden kötüye gidiyor.” 

Kaynak: Ayşe Latif, BNR; Şumen Radyosu 

Çeviri:Şevkiye Çakır 

Foto: Şumen ili  Zagoriçe köyü damıtma tesisi


Последвайте ни и в Google News Showcase, за да научите най-важното от деня!

Kategorideki diğer yazılar

Kültürel diyalog ile barış köprüleri kuruyoruz

Yaşadığı yerin kültürel ve dini zenginliğini temsil eden,  barış ve sevgi mesajlarını resim ve yazılarıyla duyuran  bir kızla tanışacağız- Dilek Yüksel.  Dobruca ovasının Tervel şehrinden olan Dilek, "Yordan Yovkov" okulunda 11. sınıf öğrencisi...

Güncelleme 30.11.2024 06:52

Göçlerin Tarihçesi ve Ayrılıkların Acısı

Edirne Trakya Üniversitesi (TÜ) Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bülent Yıldırım, 1878’den günümüze kadar Bulgaristan'dan Türkiye’ye göçler konusundaki çalışmasını BNR Türkçe Yayınlar Bölümünde “Sizden bize, Bizden size” programında..

Eklenme 25.11.2024 07:00

Dört nesildir devam eden bal ve arıcılık hikayesi

Dağlarında, ormanlarında, meralarında yetişen bir birbirinden farklı ağaç, çiçek ve şifalı bitkiler sayesinde Avrupa’da en kaliteli ve çeşitli arı balı türlerine sahip ülkemiz Bulgaristan’da farklı bölgelerden farklı nesillerden..

Eklenme 23.11.2024 05:55