Günün Programı
Yazı Boyutu
Bulgaristan Ulusal Radyosu © 2024 Tüm hakları saklıdır

Bulgaristan’ın son mutaf ustası Hristo Marinov

Mutaf ustası, “Yaşayan İnsan Hazineleri” listesine girdi

7
Photo: Gabrovo Belediyesi

Ellerinizle bir nesne yaratmak, kendinizi kelimelerle açığa çıkarmak, bir melodi yaratmak ve sesinizle uçmasına izin vermek hafıza, kimlik, süreklilik yaratıyor.

Yaşayan İnsan Hazineleri, Bulgaristan Somut Olmayan Kültürel Mirasının Temsili Listesinin bir parçasıdır.

2022 yılında, balık ağı dokumacıları, şarap üreticileri, Kalofer altın gayda ustaları, Lipnitsa köyünden "vaat etme" geleneğini sürdüren on iki aile temsilcisi, halk oyunları ve halk şarkıcıları sanatçıları, bu unvana layık görüldü.

Bulgar geleneklerinin koruyucuları arasında ülkemizin tek ve son mutaf ustası Hristo Marinov da layıkıyla yerini aldı.


40 yıldır, mutaf ustası, 40 yıldır sert keçi kürkünü bükümlü ipliğe çevirerek yol kilimi, heybe, çuval, tahıl çuvalı dokumak için kullanıyor. Bu mesleği, eskiden, ürünlerini Gabrovo yakınlarındaki açık hava etnografya müzesi "Etara"daki çarşıda hazırlayan bir mutaf ustasından  "çaldı".


Hristo Marinov, mutluluğunu gizlemiyor: “Uzun zamandır görmediğim insanlar beni arayıp kutluyorlar. Bana artık kendi ismimle değil de, “Hazine” olarak hitap ediyorlar.Çok farklı ve güzel bir duygu.

Bu, zanaatı koruyabildiğim ve zamanla daha fazla insanın görmesini sağladığım için bir saygı ifadesidir.


Mutafçılık, zor ve fazla emek igerektirdiği, ayrıca birçok aşamadan geçtiği için bir erkek zanaatı olarak kabul edilirdi.

“Kabaca kesilmiş malzemeden hazır nesneye kadar birçok işlemden geçiliyor– diyor mutaf ustası ve devam ediyor. Çünkü her kumaş için renk seçimi, renk ayrımı, iplerle vurmak, tezgahta çekme, çarkı döndürmek, ipleri yumağa sarmak, çözgü hazırlamak, mekiğe takmak, her defasında dokuma tezgahı hazırlamak gibi işler var. Anlayacağınız gibi, yapılan işlemler benim bu zanaattaki yıllarıma eşdeğerdir.

Uyanış döneminde ve sonrasında,  geçen yüzyılın 50'li ve 60'lı yıllarına kadar, bir atölyede üç veya dört usta çalışırdı.”


Mutafçılık zanaatının Persia, yani günümüz İran'dan geldi ve 18. yüzyılın başında ve Kurtuluş dönemine kadar  tüm büyük yerleşim yerlerine yayıldı. Fakat Panagürişte'de en iyi şekilde gelişti, orada bin ustanın, kalfa ve çırağınçalıştığı 200 mutaf dükkanı vardı.

Kitaplarda, Kırım Savaşı’nın bu zanaatının sonunun başlangıcı olduğu yazıyor.

 O dönemde ordu için çuvallar yapılırdı ve içlerinde barut saklanırdı, keçi derisinin ıslanması zor bir özelliği vardır, bu nedenle içindeki barut kuru kalırdı. Mutafçılık, ticari faaliyetlerde çok kullanılan bir meslekti.”


Bugün, mutaf ustaları, yolluk  ve omuzlara asılan deri çantalar yapıyor.

Teknoloji değişmediği için Hristo Marinov, “Etara” Çarşısı'ndaki atölyesinde 120 yıllık dikey dokuma tezgahı ve bir kısmı Uyanış dönemine kadar uzanan aletlerle çalışıyor. Onun elinden yaratılan eserler, sadece ülkemizde değil, Avrupa'da, Japonya'da, Avustralya'da da evleri süslüyor.

Usta, karşısındaki kişinin tam ne istediğini bildiği zaman, ruhunun açıldığını söylüyor. Bazen ilginç olaylar da meydana geliyor.


Adamın biri Şipka gezisine katılmış ve tüm grubu “Etara” kadar gelmelerini ikna etmiş, heybe alabilmek için.

Evde, çok eskilere dayanan orijinal heybe vardı ve ona vermek zorunda kaldım.

“Ne yapacaksın bu heybeyi” diye sorduğumda, cevap şu oldu: “Komşum böyle bir heybeyi tokat kapısını astı ve Toto’dan para kazandı. Şimdi ben de kapıma heybe asacağım.”

Her gün insanların gözü önünde olan mutaf ustası Hristo Marinov, çalışmaları ve yeteneği sayesinde yaptıklarını şu anda "Etara" Etnografya Müzesi'nde sergiliyor.


Kaynak: BNR Gabrovo muhabiri Velina Mahlebaşieva

Derleyen: Diana Tsankova

Çeviri: Şevkiye Çakır

Foto: Facebook/ Gabrovo Belediyesi



Последвайте ни и в Google News Showcase, за да научите най-важното от деня!

Kategorideki diğer yazılar

Teodora Dimova

Komünist geçmişin konuşulması gerekliliği gitgide artıyor

Bulgaristan, totaliter rejim kurbanlarının anıtı bulunmayan tek Avrupa ülkesi olmaya devam ediyor. Uzun zamandır tedavi edilmeyen bir yara gibi toplumumuzun çağdaş statüsüne damga vuran bu utanç verici durum, yüzlerce insanın varlığını sürdürmek adına..

Eklenme 25.06.2024 05:30

Sofya “Az. Kliment Ohridski” Üniversitesi’nin İktisat Fakültesi 30 yıldır Fransızca eğitim vermekte

Bulgaristan’da üniversite eğitiminin gelişmesini ve yerli ilmin ilerlemesini sağlayan en önemli unsurlar bağışlar ile vizyonerlerdir.  Evlogi Georgiev, yurt dışında geçirdiği onlarca yıl boyunca, girişimci ruhu ve vatanseverliği sayesinde,..

Eklenme 24.06.2024 06:05

AP'nin yeni yapısıyla Avrupa siyaseti nasıl değişecek?

Avrupa Parlamentosu seçimlerinin sonuçlarının   netleşmesinin ardından "iktidar savaşı" çoktan başladı. İlk bakışta kontrolün Avrupa Halk Partisi, Sosyalistler ve Demokratlar ile "Renew Europe" Yenilenen Avrupa   arasındaki..

Eklenme 19.06.2024 22:15