Günün Programı
Yazı Boyutu
Bulgaristan Ulusal Radyosu © 2025 Tüm hakları saklıdır

Bulgaristan’ın son mutaf ustası Hristo Marinov

Mutaf ustası, “Yaşayan İnsan Hazineleri” listesine girdi

7
Photo: Gabrovo Belediyesi

Ellerinizle bir nesne yaratmak, kendinizi kelimelerle açığa çıkarmak, bir melodi yaratmak ve sesinizle uçmasına izin vermek hafıza, kimlik, süreklilik yaratıyor.

Yaşayan İnsan Hazineleri, Bulgaristan Somut Olmayan Kültürel Mirasının Temsili Listesinin bir parçasıdır.

2022 yılında, balık ağı dokumacıları, şarap üreticileri, Kalofer altın gayda ustaları, Lipnitsa köyünden "vaat etme" geleneğini sürdüren on iki aile temsilcisi, halk oyunları ve halk şarkıcıları sanatçıları, bu unvana layık görüldü.

Bulgar geleneklerinin koruyucuları arasında ülkemizin tek ve son mutaf ustası Hristo Marinov da layıkıyla yerini aldı.


40 yıldır, mutaf ustası, 40 yıldır sert keçi kürkünü bükümlü ipliğe çevirerek yol kilimi, heybe, çuval, tahıl çuvalı dokumak için kullanıyor. Bu mesleği, eskiden, ürünlerini Gabrovo yakınlarındaki açık hava etnografya müzesi "Etara"daki çarşıda hazırlayan bir mutaf ustasından  "çaldı".


Hristo Marinov, mutluluğunu gizlemiyor: “Uzun zamandır görmediğim insanlar beni arayıp kutluyorlar. Bana artık kendi ismimle değil de, “Hazine” olarak hitap ediyorlar.Çok farklı ve güzel bir duygu.

Bu, zanaatı koruyabildiğim ve zamanla daha fazla insanın görmesini sağladığım için bir saygı ifadesidir.


Mutafçılık, zor ve fazla emek igerektirdiği, ayrıca birçok aşamadan geçtiği için bir erkek zanaatı olarak kabul edilirdi.

“Kabaca kesilmiş malzemeden hazır nesneye kadar birçok işlemden geçiliyor– diyor mutaf ustası ve devam ediyor. Çünkü her kumaş için renk seçimi, renk ayrımı, iplerle vurmak, tezgahta çekme, çarkı döndürmek, ipleri yumağa sarmak, çözgü hazırlamak, mekiğe takmak, her defasında dokuma tezgahı hazırlamak gibi işler var. Anlayacağınız gibi, yapılan işlemler benim bu zanaattaki yıllarıma eşdeğerdir.

Uyanış döneminde ve sonrasında,  geçen yüzyılın 50'li ve 60'lı yıllarına kadar, bir atölyede üç veya dört usta çalışırdı.”


Mutafçılık zanaatının Persia, yani günümüz İran'dan geldi ve 18. yüzyılın başında ve Kurtuluş dönemine kadar  tüm büyük yerleşim yerlerine yayıldı. Fakat Panagürişte'de en iyi şekilde gelişti, orada bin ustanın, kalfa ve çırağınçalıştığı 200 mutaf dükkanı vardı.

Kitaplarda, Kırım Savaşı’nın bu zanaatının sonunun başlangıcı olduğu yazıyor.

 O dönemde ordu için çuvallar yapılırdı ve içlerinde barut saklanırdı, keçi derisinin ıslanması zor bir özelliği vardır, bu nedenle içindeki barut kuru kalırdı. Mutafçılık, ticari faaliyetlerde çok kullanılan bir meslekti.”


Bugün, mutaf ustaları, yolluk  ve omuzlara asılan deri çantalar yapıyor.

Teknoloji değişmediği için Hristo Marinov, “Etara” Çarşısı'ndaki atölyesinde 120 yıllık dikey dokuma tezgahı ve bir kısmı Uyanış dönemine kadar uzanan aletlerle çalışıyor. Onun elinden yaratılan eserler, sadece ülkemizde değil, Avrupa'da, Japonya'da, Avustralya'da da evleri süslüyor.

Usta, karşısındaki kişinin tam ne istediğini bildiği zaman, ruhunun açıldığını söylüyor. Bazen ilginç olaylar da meydana geliyor.


Adamın biri Şipka gezisine katılmış ve tüm grubu “Etara” kadar gelmelerini ikna etmiş, heybe alabilmek için.

Evde, çok eskilere dayanan orijinal heybe vardı ve ona vermek zorunda kaldım.

“Ne yapacaksın bu heybeyi” diye sorduğumda, cevap şu oldu: “Komşum böyle bir heybeyi tokat kapısını astı ve Toto’dan para kazandı. Şimdi ben de kapıma heybe asacağım.”

Her gün insanların gözü önünde olan mutaf ustası Hristo Marinov, çalışmaları ve yeteneği sayesinde yaptıklarını şu anda "Etara" Etnografya Müzesi'nde sergiliyor.


Kaynak: BNR Gabrovo muhabiri Velina Mahlebaşieva

Derleyen: Diana Tsankova

Çeviri: Şevkiye Çakır

Foto: Facebook/ Gabrovo Belediyesi



Последвайте ни и в Google News Showcase, за да научите най-важното от деня!

Kategorideki diğer yazılar

Bulgar bilim adamları paha biçilemez bir doğal kaynak olan suya adanan konferans düzenliyor

Bulgaristan Bilimler Akademisi(BAN) İklim, Atmosfer ve Su Araştırma Enstitüsü paha biçilmez bir doğal kaynak, tüm canlı organizmaların ve yaşamsal faaliyetleri için elzem bir bileşik olan ve aynı zamanda fırtına, dolu ve sel gibi doğal afetlerin..

Eklenme 16.03.2025 07:15

"Cupid’in kaşığı" – Sofya’da engelliler için yemek yarışması

Bulgaristan’da “Cupid’in kaşığı” uluslararası yemek yarışması üst üste üçüncü kez düzenleniyor. Lezzet yarışmasının bir misyonu var-imkan ve desteğin sağlanması durumunda engelli insanların günlük çalışmalarında başarılı olabileceğini göstermek...

Eklenme 16.03.2025 07:15

“Slava” adlı son Bulgar denizaltısının hikayesi

Beloslav, Varna gölünün bir kolunun kıyısında yer alan küçük bir şehirdir. Şehrin mütevazi limanında Slava adlı tek Bulgar denizaltısı demirlenmiş bulunuyor. Deniz aracı uzun zamandan beri Karadeniz’in sularına dalarak açılmıyor ve günümüzde..

Eklenme 16.03.2025 06:15