Deliorman’ın bağrından kopan ve bugün İstanbul’da başarılı bir diş hekimi kariyerine sahip, sevgili bir anne ve çok değerli bir eş olan dr. Türkan Seven’i ve “Ştipka serotonin“ kitabının yayıncısı dr. Stefan Nedkov, Bulgaristan Radyosu'nun konuğu oldular.
Aslen Razgrad’ın Prelez köyünden olup 30 yıldır İstanbul’da yaşayan Türkan Seven, önce pandemi doneminde binlerce "kapalı" insanin" Gledka prez prozoretsa”(Pencereden bakis) sitesinde acik penceresi oldu. Her sabah Bulgaristan’da binlerce kişinin penceresi İstanbul’a açıldı.
Ardından kendi” Ştipka serotonin” başlıklı sitesi geldi. Oraya hazırladığı ve paylaştığı yemeklerle, güzel fotoğraflarla herkesin gönlünde taht kurdu.Türkan Seven, yemeklere nasıl başladığını, Bulgaristan’daki anıları hakkında sevgili dinleyicilermiz paylaştı:
Stüdyomuzda çok değerli dr. Türkan Seven ile birlikte Deliorman damadı eşi dr. Ayhan Seven’i, Türkan Seven’in “Şttipka serotonin“ başlıklı kitabını yayınlayan “İnfodar” Yayınevi sahibi dr. Stefan Nedkov’u ve sevgili eşi bayan Nedkova’yı ve bize Türkan Seven ile konuşma, tanışma fırsatı veren gazeteci Vanya Şekerova’yı ağırladık.
Çok mutluyum, çünkü çok güzel bir kitap ortaya çıktı
Yayıncı Stefan Nedkov ile konuşmamıza şu soruyla başladım:
Türkan Seven’in kitabını yayınlayama nasıl karar verdiniz?
“Bizim yayınevimiz her zaman kaliteli kitap yayınlamaya gayret göstermiştir. Genelde çocuklar için çok fazla kitap hazırlıyoruz. Aynı zamanda dünya klasiklerini de yayınlamaya çaba gösteriyoruz, ancak şimdiye kadar Türkan ile yaptığımız ve yayınladığımız kitap basmamıştık. Aslında kitabı yayınlama fikri eşime ait. Kendisi tesadüfen Türkan Seven’in bloğuna rastladı ve herkesin de olduğu gibi, çok çok beğendi. Ve bir anda “bu kitabı yayınlayalım “ dedi. Ben de razı geldim, çünkü onun güzel kitaplara özel bir algısı var. Daha sonra Türkan’ı ikna etmek kaldı. Gördüğünüz gibi Türkan burada çok sakin konuşuyor, ama kendisi sıkılgan bir kişi. Ve kendisini ikna etmek o kadar zor olmadı. Buraya gelirken, televizyonda da röportajı olacağını söyledik. Türkan’ın cevabı “Sakın” oldu… Fakat daha sonra korkulacak bir şey olmadığını gördü. Ve ben çok mutluyum, çünkü kitap çok güzel oldu. Herkse çok beğendi. Ve tabii ki, hem tarifler, hem de fotoğraflar hepsi Türkan’a ait. Onlar olağanüstü! Hiçbir değişiklik yapılmadı. Ve dahası da var: kitaptaki malzemeler bize çok yakın. Ayrıca bizim mutafımızdaki yemeklerin büyük bir bölümü oradan gelmiş! Ben şahsen hem börekleri, hem baklavaları, hem de tulumbaları çok seviyorum ve Türkan’in kitabındaki her yemeği büyük bir iştahla tadıyoruz!
“O, komşu, nasılsın?”
Kitap çok lüks ve çok güzel, sizi kutluyorum bu konuda.
Biliyorsunuz, pandemi döneminde hepimiz şefliğe soyunduk. Bazılarımız börek, çörek yapmaya başladı, denemelerde bulundu. Çünkü kapalı olarak evde geçirdiğimiz günlerde bizi bir araya getiren sofra oldu. Din, ırk ve konuşulan dile bakılmaksızın hepimiz aynı sofrayı ve aynı ekmeği paylaşıyoruz.
Bu kitabı yayına hazırlarken size ilham veren neydi?
“Herşeyden önce belirtmem gerekiyor, Türkan’ın yaptığı tarifler büyük bir sevgiyle hazırlanıyor.”Şipka serotonin” sitesi, takipçilerini daha iyi hissettiriyor, dostane havaya sürüklüyor, fakat burada başka bir şey de var. Ben İstanbul’u birkaç defa ziyaret ettim. İnsanların son derece dostane oldukları her şeyden önce dikkatimi çekti. Her zaman güler yüzlü, Bulgaristan’dan olduğumuz anlayan herkes “O, komşu, nasılsın? “sözleriyle karşılıyor. Bu beni çok etkiledi. Dikkatimi çeken başka bir unsur da, hayvanlara olan tutumları. Bu çok önemli ve maalesef bu davranış, Bulgaristan’da her yerde görülemiyor. Oraya gidince herkesin gerek köpeklere, gerekse kedilere son derece iyi davrandığına şahit oluyorsun. Bu da, iyi insanlar oldukları anlamına geliyor. Aynı tutuma Razgrad’da da şahit oldum, oradaki ziyaretimiz sırasında. Bizzat tanımasalar da Türkan’ı bu şehirde çok beğeniyor ve seviyorlar. Herkes Türkan’ın Razgrad’ı ziyaret etmesini, onunla tanışmasını istiyor. Şimdilik, eğer bir değişiklik olmaz ise, 10 Mart tarihinde Razgrad’ı ziyaret etmeyi planlıyoruz. Razgrda’da herşeyin çok güzel olacağına inanıyorum.
“Türkan her yemeğe sevgisini katıyor”
Bugün birçok basın toplantısına katıldınız, çok yoğun bir programınız vardı, Bulgaristan Radyosu Türkçe Yayınlar stüdyosunu da ziyaret etiğiniz için teşekkür ediyoruz. Bizim için bir şerefti.
Peki basın toplantılarında, gazeteciler en fazla neyi merak ediyorlar?
“Herşeyden önce insanlar, Türkan’ın nasıl biri olduğunu merak ediyor. Neden bu işe başlamış, ona ilham veren nedir, ona güç veren nedir? En fazla merak edilen ve sorulan soru da: Sinirli isen ve yemek yapmaya başlıyorsun, o zaman ne oluyor, bu durum yemeği olumsuz etkiliyor mu?
Onun cevabı da “Hayır, tam tersine, ben sinirli olduğum zaman, keyfimin yerine gelmesi için mutfağı girip yemek yapmaya başlıyorum” oldu. Çünkü Türkan her yemeğe sevgisini katıyor.”
Bir arkadaşım, Türkan hanımın kitabını ve tariflerini görünce, bana “Ben sadece kitaba bakarken doydum” yorumunu gönderdi. Sayın Nedkov, belki bu durum, sizin amacınıza ulaştığınızı gösteriyor?
“Evet, her zaman, duygusuz, isteksiz hazırlanan bir yemek, aynı olamaz. Türkan’da ise duygular hep olumlu ve sonsuzdur, diyebilirim. Aynı şeyi onun takipçileri de paylaşıyor. Yan yana bu kadar kalpçiğin dizildiği başka blog yoktur. Onun yaptıkları olağanüstü diyebilirim, çünkü birçok insana mutluluk aşılıyor. Şu anda takipçileri 80 bini aşıyor ve o, onları mutlu ediyor.
Türkan Seven, duygu seline kapılarak sevgisini katıyor
Sizce, günün birinde Türkan Seven’in “24 Kitchen” da kendi programı olur mu?
“İtiraf etmem gerekiyorsa, Türkan’ın yaptıkları çok daha fazla, yani o “reality show” dediğimiz programlardan çok fazlasını yapıyor. Burada gerek “24 Kitchen”, gerekse, Türkiye de dahil olmak üzere, diğer reality show programları söz konusu. Bu programlardaki master şefler, yemekleri pişirmekle yetiniyor. Türkan ise bu durumun çok üzerinde, çünkü yemek yapmak bu sürecin sadece bir parçası, kendisi ise duygu seline kapılarak sevgisini katıyor.
Burada altını çizmem gerekiyorsa, geçmişteki olayalara rağmen Türkan’da Bulgaristan’a olan sevgisi her zaman ağır basıyor, her zaman üstün geliyor. Ve insanlar da bundan dolayı onu çok seviyorlar.”
Yayıncı Stefan Nedkov’un sözleriyle röportajımızı tamamlıyoruz:
“Sizi dinlerken şunu düşündüm.Türkan ile diğer şefler arasındaki farkı düşündüm. Genelde insanlar sevdikleri yemekleri hazırlıyorlar, Türkan ise yaptığı yemeği seviyor”
Bizler Türkan Seven’in takipçileri ve okurları, ikinci ve neden olmasın üçüncü kitabını da sabırsızlıkla bekliyoruz!
Yazı: Şevkiye Çakır
Foto: BNR- Ani Petrova, Türkan Seven özel arşiv“Kültür Başkentimizde” keyifli yolculuğun ikinci bölümüne hoş geldiniz! Son olarak Roma Stadyumu önünde kalmıştık. Medeniyetler beşiği şehrin 2. ve 3. asır antik dönem kalıntıları üzerindeki meydanda bir de minare yükseliyor. Dönemin..
Ülkedeki çocuklarda balık tüketme alışkanlığı yok. Her beş çocuktan biri balık yemiyor. Balık tüketmek, mutfak geleneğinin bir parçası değildir. Okullu çocukların beslenme alışkanlıklarına dair ulusal çapta düzenlenen temsili araştırma dan..
Tütün üreticileri bu yıl iyi rekolte alsa da alım kampanyası start almak üzereyken gözleri, sektördeki problemlerin masaya yatırılacağı Tütün Danışma Kurulu toplantısında. 2023 olduğu gibi şimdi 2024 yılı da olmak üzere arka arkaya ikinci..
Yaşadığı yerin kültürel ve dini zenginliğini temsil eden, barış ve sevgi mesajlarını resim ve yazılarıyla duyuran bir kızla tanışacağız- Dilek Yüksel...