Bu eğitim öğretim yılında tamir edilmiş, ferah sınıf odaları ve koridorlar dışında, okullar öğrencilerini okul hazırlıklarını kolaylaştıracak başka bir yenilik ile de karşılıyor – dijital sırt çantası.

Bu 1. ve 12. sınıflar arasındaki öğrencilerin ders kitaplarına tamamen online erişim sağlayan ücretsiz bir platform. Kağıt kitaplar yürürlükten kalkmıyor, ancak okula getirilmesi şart olmayacak ve böylece sırt çantası hafiflemiş olacak. Her alanda mutkala gerçekleşecek olan bir süreç olan dijitalleşmenin bir parçası olmasına rağmen “dijital sırt çantası” da öğretmenler arasında tartışmalar doğuruyor.

Bazı öğretmenlere göre bu yararlanılması gereken iyi bir imkan, bazılarına göre ise bunun yararından şüphe duyuyor.

Tarih öğretmeni Violetka Stoeva, Bulgaristan Radyosu’na yaptığı konuşmada şunları kaydetti:

“Bir yandan bu platform ile bizim ardımızdan gelen yeni kuşakların ihyiyaçlarına cevap veriyoruz, ancak diğer yandan belki de bizim öğrenciler için faydalı olduğunu düşündüğümüz şeylerden çok uzaklaşıyoruz. Bir şeyin gözünün önündei olduğu, elinin dokunduğu zaman bizler bunu psikolojik olarak bilgi öğrenmek için çok iyi çalıştığını biliyoruz.”

Yeni elektronik platformda artık erişimi mümkün olan kitapların içeriği ile beraber, her öğretmen de kendi hazırladığı içeriği uzmanların kontrolünün ardından platforma yükleyebilir.

Her okul öğretmenleri platformla çalışma konusunda eğitecek kişiyi kendi seçebilir – okuldan bilgisayar teknolojileri öğretmeni mi yoksa dışardan davet edilen bir uzman mı? bunu okullar kendileri seçiyor.

Dijital sırt çantasını kullanarak öğrencilerin kişisel bilgi ve zorlukları doğrultusunda özel içeriğe de erişimi olacak. Ancak bu içerik özel eğitim ihtiyacı olan öğrenciler için de yeterince açık ve anlaşılır şekilde sunulacak mı?

Violetka Stoeva şöyle cevap verdi:

“İçeriklerin onalara yönelik de adapte edilmelerini umuyorum, çünkü hele ki 5.sınıftan yukarıya sınıflarda çok yoğunlar oluyor ve özel eğitim ihtiyacı olan çocuklara yeterince faydalı olamıyoruz. Bazen, öğrenmeleri gereken bütün bilgilerin onların üstesinden gelemeyeceği şekilde hazırlandığını söyleyebilirim. Benim için bu en zor işlerden biri. 25-30 kişilik bir sınıfta dersin devam ettiği 40 dakikaa her öğrenciyle özel ilgilenmek mümkün değil.“

Öğretmenlik mesleği ve sözüm ona zanimalnya, mütalaa olarak bildiğimiz derslerde çalışmaları öğretmen Stoeva’ya öğrencilerin farklı elektronik araçlardan mümkün olduğunca daha fazla bilgiye erişim arzularına rağme, herzaman bunların faydalı olmadığını gösterdiğini paylaştı.

Öğrencilere en faydalı olabilmesi için, öğretmen Stoeva okul psikologu ile görüşecek ve ondan çocuklar ile çalışma yönünde farklı tavsiyeler alacak.

Çeviri: Özlem Tefikova