“Kuzey Makedonya Cumhuriyeti topraklarından göçeden mültecilerin ve muhacirlerin torunları ve arkadaşlar” Derneği tarafından Kuzey Makedonya’daki Arnavut topluluğu ve Kuzey Makedonya Cumhuriyeti ve Bulgaristan’da akredite edilen diplomatik temsilciliklere yönelik sesleniş yazısı gönderildi. Yazı, Bulgaristan Radyosu’nun Arnavutça Yayınlar Masası’na da geldi.
Sesleniş yazısı, Kuzey Makedonya Cumhuriyeti’nde iki Arnavut partisi temsilcileri tarafından ülkedeki Bulgarlar’ın statüsü ile ilgili yapılan açıklamalar münasebeti ile yayınlandı. İktidar ortağı olan VLEN partisine göre Bulgaristan’da olağan hükümet ve dolayısıyla onunla görüşmelerin yapılacağı bir muhatap olmadığı için Bulgar topluluğunun ülkenin Anayasası’na dahil edilmesi mümkün değildir. Bundan kısa süre öncesine kadar iktidar olan Demokratik Entegrasyon Birliği partisi DUI ise Makedonlar’ı Arnavutlar’la iyi ilişkiler sürdürmeye çağırarak aksi taktirde “Sırplar, Bulgarlar ve Yunanlar tarafından sindirileceklerini” öne sürdü. Kuzey Makedonya’daki Bulgarlar’ın Anayasa’ya yazılmaları ve onların ülkedeki diğer halkların mensupları ile beraber eşit haklı olmalarının garantilenmesinin Bulgaristan’ın Avrupa Birliği’ne üyelik müzakerelerinin kapısını açması için şart koşulduğunu hatırlatmak gerekir.
Dernek Eşbaşkanı ve Bulgaristan Bilimler Akademisi BAN nezdindeki Nüfus ve İnsan Araştırmaları Enstitüsü “Demografi” Bölümü Yöneticisi doç. Spas Tashev, sesleniş yazısının sırf güncel problemlere ilkişkin olup hiçbir şekilde tarihi konularla ilişkili olmadığını öne sürdü.
" DUİ partisinin lideri Ali Ahmeti’nin Bulgarlar tarafından sindirilmemek için Makedonlar’ın Arnavutlar’la yakın olmaları gerektiği yönündeki açıklaması yapıldığında mesajlarının bir bölümünün Belgrad’ın güttüğü amaçlarla örtüştüğü bir kez daha görüldü. VLEN partisine gelince ise orada sert bir viraj izleniyor, çünkü onlar seçimlerin öncesinde Anayasa’da değişikliklerin yapılmasında ısrar ederken bir noktadan sonra Bulgaristan’da olağan hükümet olmadığı için söz konusu değişikliklerin imkansız olduğu yönünde görüş belirten VMRO-DPMNE ile ağız birliği yapmaya başladılar. Bütün bunlar yine Belgrad’a hizmet ettiği için bizler, Kuzey Makedonya’daki Arnavutlar’ın kimin menfaatlerine hizmet ettiklerini soruyoruz.”
Yazıda değinilen konuların diğer biri de Bulgaristan ile Kuzey Makedonya Cumhuriyeti arasındaki ilişkilerde güncel olan 8 Nolu Koridor mevzusu olmaktadır. Arnavutluk, Kuzey Makedonya ve Bulgaristan üzerinden geçerek Adriyatik Denizi’ni Karadeniz’e bağlayan koridorun dondurulması yönünde sürekli girişimler yapılmaktadır. En son Ulaştırma Bakanı Aleksandar Nikoloski, Kriva Palanka’dan Bulgaristan sınırına kadarki 24 kilometrelik demiryolu kısmının kurulmasının pahalı ve zor olp 560 milyon avroya mal olacağını söyleyerek bu paranın bir kısmının Avusturya, Slovenya, Hırvatistan, Sırbistan, Kuzey Makedonya ve Macaristan üzerinden geçerek Yunanistan ve Bulgaristan’a ulaşan 10 Nolu Koridor’un demiryolu bölümünün rehabilitasyonu ve yüksek hızlı demiryolu bölümünün kurulması için kullanılabileceğini ifade etmişti.
Radyomuza konuşurken bu konuya değinen doç. Tashev, Kuzey Makedonya’da bu projenin hayata geçirilmesine ilişkin isteksizliğin apaçık ortada olduğunu ve envai çeşit mazeretlerin arandığını öne sürdü:
" 8 Nolu Koridor sırf Kuzey Makedonya ve Bulgaristan’ı bağlamıyor, ki Bulgaristan hükümetinin nasıl olduğu tartışılsın. Bulgaristan, Kuzey Makedonya, Arnavutluk ve İtalya’yı bağlayan bu koridorun var olması, 4 ülkeyi ilgilendiriyor. İşin kötüsü olanı ise Kuzey Makedonya’daki Arnavut liderlerin görüşleri ile Arnavutluk ve Arnavut topluluğunun menfaatlerine değil, bu koridorun gerçeğe dönüşmesinin menfaatlerine uygun düşmediği Belgrad’ın menfaatlerine hizmet etmeleridir.”
Yazıda ayrıca Kuzey Makedonya için birkaç yıldır ciddi bir sorun olan NATO’ya ait tasnifli bilgilerin Belgrad’a sızdırılması konusuna da değinilmektedir.
Çeviri : Tanya Blagova
ABD başkanlık seçimleri konusunda heyecanlananlar yalnızca Amerikalılar değil , Avrupalılar da nefeslerini tutarak sonuçları bekliyor – Kamala Harris'in zaferi gerçekten tutarlı bir politika ve öngörülebilirlik getirir mi ,..
İklim değişikliği küresel bir olay olup dünyanın her köşesinde kendini gösteriyor. Bunun son örneği, İspanya’nın Valencia bölgesini vuran sel felaketi oldu. Avrupa’da son 50 yılın en feci seli olarak değerlendirilen bu doğa afetinde yüzlerce kişi..
Halkı aydınlatanlar, yalnızca şükran ve hayranlık duyulan kişiler değil, tarihimizde milli aidiyet duygumuzu uyandıran en önemli şahsiyetler olarak görürüz. Ancak “halk aydınlatan” kavramının arkasında nasıl bir arketip duruyor ve neden Halk..
Avrupa Parlamentosu milletvekilleri, Ursula von der Leyen'in yeni Avrupa Komisyonu’nda yer alan 26 AB Komisyonu üyesi adayını,..