Mal ve mülkün mutlak sahibi Allah'tır. O dilediğine dilediği kadar mal ve mülk verir. Tabii, insan mal ve mülk elde etmek için çaba sarf eder, çalışır. Allah'ın lütfu olarak elde ettiği malı emanet olarak kullanır.
İnsan fıtratında mala karşı bir ilgi söz konusudur. O yüzden her insan daha fazla mal elde etmeyi arzu eder, bunun için çaba sarf eder. İnsanın çalışıp alın teriyle helâlinden kazanması Allah'ın da emridir. O, insana çalıştığının karşılığını verir.
Bununla birlikte Cenâb-ı Allah insana verdiğinin bir kısmını rızası doğrultusunda harcamasını, hayır yapmasını ister.
İnsanın fıtratında var olan mal sevdasını bilen Allah, onu bu konuda serbest bırakmamış, zekât ve fitre gibi malî ibadetlerle yükümlü kılmıştır. Ayrıca bu asgarî yükümlülükler dışında Allah rızası için daha fazlasını harcamaya, ihtiyaç
sahiplerine yardım etmeye, hayır yapmaya teşvik etmiştir. Belirli bir zaman, yer ve kuralla sınırlı olmayan bu malî yardımlara sadaka veya infak denir.
Allah bahşettiği rızıktan bir kısmını yine Allah yolunda harcamak demek olan infak kavramının anlamı, önemi ve İslâm dinindeki yerini ele alarak Ramazan-ı şerifte bu sorumluluğun yerine getirilmesinin ehemmiyeti üzerinde durulmaktadır.
Aynen geçmişte olduğu gibi günümüzde de Noel’den önceki günün erken sabah saatlerinden itibaren haneleri yılın en önemli akşam yemeği için yapılan hazırlıkların telaşı sarar . İsa’nın doğumu arifesinde yenen yemekler hayvansal ürün içermese de sofra..
Cuma öğleden sonra dini konulardaki sohbetimizde Vedat Ahmet ile birliktesiniz.
Ortodoks Kilisesi, 20 Aralık’ta Aziz İgnatius gününü kutluyor. Bulgarların halk takviminde İgnajden olarak adlandırılan bu günde Meryem ananın doğum sancılarının başladığına inanılıyor. Bu inanış “İganjden’den Noel’e kadar Meryem ana acı çekti”..
Rahip Lyubomir Bratoev, Berlin’deki Bulgar Ortodoks Kilisesi topluluğunun kuruluşunda yer aldı. Doğu Almanya’nın başkentine 1980’li yılların sonunda..