Bulgaristan Başkentinde taşınmaz kültürel miras olan 1400 yapı var. Ancak onlardan sadece 800’ü kayıt altında olup, 600’ü özel koruma statüsüne sahip.
Belediyeye bağlı “Sofiyaplan” kurumunun eski müdürü Lübomir Georgiev bu bilgiyi verdi ve bu binalarla ilgili bürokrasi, yavaş giden idari işlemler, evraklarda sorunlar, genelde kağıt halinde olan belgelerdeki noksanların binaların status ve durumu hakkında verilerin manipülasyonu ve değeri hakkında yanıltıcı teşhisler yapılamsına yol açtığını söyledi.
Belgelerdeki kaoslardan kaynaklı benzeri bir örnek, bir binaya yapılan saldırı oldu. Eski Hırvat Elçiliği binası kültürel ve mimari değer olmasına rağmen yıkıldı. Sofya’nın merkezinde bulunan bina 30 yıl önce kültür anıtları listesinden alındı, ev sahipleri ise binayı istediği gibi yönetme hakkını aldı. Böylece bir kültürel anıt maziye karıştı.
Umut elbette var ve o da tarihi iyi bilmekten geçer.
Geçen yılların izlerini taşıyan binaların durumunu iyi tanımak ve korumak onların geleceğe miras kalmasını sağlayacaktır. Vatandaşların da bu yapıların muhafaza edilmesinde aktif rol almalarının anahtarı bu olacaktır. Nedeni ise basit: insanlar iyi tanıdıkları yerleri sevmeye ve korumaya meillidir.
„Bizim misyonumuz kurumlarla çalışmaktan ziyade, benzeri yapıların yıkılması veyok edilmesine karşı sesimizi yükseltmek ve bu problemlere dikkati çekmektir. Kültürel anıtlara göz diken ve onları yok etmek isteyen insanlar da belki bu çağrımızdan sonra akıllanır ve bu niyetlerinden vazgeçer. Bunları belirtti radyomuza konuşan Sofya Politeknik Müze sorumlusu Vasil Makarinov.
Bu iş çok çaba ve özveri gerektirse de, görevin başarılı olması mümkün.
Vasil ve arkadaşları mimari kültürel miras sevgisiyle kolları sıvadı ve “Bulgar mimari modernism” başlıklı vakıfta çabalarını yoğunlaştırdı. İlk başarıları artık ortada bile- Sofya havaalanında Terminal 1 binasının yıkılmasını önlediler. Bu yapı 20. yüzyılın 40’lı yılları mimarisinin önemli bir örneğini teşkil ediyor.
20. yüzyılın başından mimari kültürel mirası tanıyalım!
Vasil Makarinov ve arkadaşları Sofya içinde özel turlar düzenleyerek, 20. yüzyılın başından binaları tanıtan geziler yapıyor. Geçmişe dönmek isteyen meraklılar turlara katılabilir ve bu dönemin ruhunu koruyan dairelerin içindeki mobilya ve iç düzenini görebilir.
„Benzeri iç alanları ziyaret ederek, insanların günümüzde de böyle evlerde yaşayabileceğini göstermek istiyoruz. Bir yeri güzel bir yaşam alanına dönüştürmek için büyük bir tamire gerek yok. Ev sahibi otantik şeklini restore edebilir ve o eski ruhunu koruyabilir. Böyle bir yöntem evin değerine değer katacaktır”, dedi Makarinov.
Üç arkadaş boş kalan her dakikasını ülke içinde sahada araştırmalar için kullanıyor.Mayıs başında Varna’da turlar düzenleyecekler ve orada Birinci ve İkinci Dünya Savaşı dönemlerinde inşa edilen yapıları araştıracaklar Sofya’ya yakın güzergahlarda da kültürel ve mimari değere sahip yapıların gelecek nesillere kalması için çabalarını sürdürecekler.
Çeviri: Sevda Dükkancı
Foto: BGNES, foundationbma.orgSofya’da 28 Kasım 1938’da yayınlanan “Besarabya Bulgarları” gazetesinin tek sayısında “Besarabya Bulgarları, Bulgar halk cüssesinin, Bulgar manevi ve kültürel birliğinin ayrılmaz bir parçasıdır ve böyle kalacaklar, zira aramızdaki bağ güçlüdür”..
“Hak ve Özgürlükler İttifakı” , Türkiye’de Bulgaristan’daki erken Parlamento seçimleri için kullanılan 48 000'den fazla oydan yaklaşık yüzde 65'ini ikna edici bir şekilde kazandı. Bu, 46495 kişinin oy kullandığı Haziran seçimlerine nazaran biraz..
Süredurum seçimler. Yarın her şeyin yoluna gireceğini ve dört yıl sonra seçimler vesilesiyle sizinle haberleşeceğimize dair son damla umutla dolu seçimler. Politikacılardan, kendimizden ve oy vermeyen diğer insanlardan gelen üzüntüyle dolu..
Son haftalarda otokton (yerli) koyun c insleri yetiştiren bir hayvancı ailesinin içinde bulunduğu durum, kamunun dikkatini üzerine çekti. İnsanlar,..
Avrupa'da pek çok kişi, kış sezonunun, cüzdanlarını nasıl etkileyeceğini ve örneğin sıcak bir ev mi, yoksa dolu bir buzdolabı mı arasında seçim..
“Bulgaristan’ın genomu” adlı projenin pilot programına katılan 1000 kişi, çağdaş Bulgarların genetik koduna ışık tutan araştırmaya konu olacak...