Ulusal Tarih Müzesi kazı çalışmalarında Sozopol şehrine yakın Hristos Burnundaki koyda gemicilik, Karadeniz’de gemi yük taşımacılığı ve liman işlerinin tarihine ışık tutan önemli bulgulara rastladı. Sozopol yakınında Bucaka Yarımadası’nın en güneydoğu kayalık burnu olan Hristos Burnu, tarihi “Portus Baglar” adıyla anılan “Bağlar Limanına” kucak açıyor.18. yüzyılın bütün haritalarında bu koyun adı “Portus Baglar” olarak geçiyor. Son 40 yılda bu koyda bölgede gemicilikle ilgili yüzlerce değerli antik objeler bulundu- amforalar, taş çapalar, sopalar ve benzeri bulgular.
Kayalık Bucaka Yarımadasında Antik ve Ortaçağlarda antik köyü, Kavatsi mevkiindeki kilise ve manastıra hizmet veren bir liman bölgesi olduğu anlaşıldı.

Ulusal Tarih Müzesi’nin Müdür Yardımcısı Prof. Dr. İvan Hristov başkanlığındaki sualtı arkeolojik kafile 6. ve 18. yüzyıl arasındaki döneme ait birçok desenli seramik kaplar ve amforalar buldu. Bu objeler denizin 6- 10 metre derinliğinde bulundu. Aynı zamanda gemilerin limana demir atmasına yarayan ikişer açık deliği olan iki taş çapa bulundu.Bunlar orada bulunan en eski objeler olarak tanıtıldı.

Bağlar limanındaki sualtı araştırmalarında aynı zamanda 17.- 18. asırdan iki gemi demir çapası bulundu. Sozopol’daki arkeolojik su altı kafilenin ortaya çıkardığı bulgular bundan sonra incelenecek. Boğaz Limanı şiddetli deniz fırtınalarındasığınma limanı olarak kullanılırken, aynı zamanda gemilerin yük indirip - bindirme işlemleri için kullanılırmış
Hristos Burnundaki arkeolojik kazılar yıl sonuna kadar devam edecek.

Derleyen: Veneta Nikolova
Çeviri: Sevda Dükkancı
Foto: Ulusal Tarih Müzesiİnsanı en güzel bir surette yaratan ve yarattıklarının en şereflisi makamına oturtan Cenâb-ı Allah, onun üstünlük ve zayıflıklarını da bilmektedir. İnsanın üstün vasıflarını korumak, eksik taraflarını tamamlamak ve yanlış yola gitmesninin önünü almak..
İslâm dini yeryüzüne çöken karanlığı yarıp insanlığa muhtaç olduğu aydınlığı göndermediği dönemde dünyaya gelerek melekleri ve insanları sevindiren nurlu yetim Hazreti Muhammed (s.a.s.), önce babadan, sonra da anadan yetim kalınca dedesinin himayesinde..
İslâm dini, her insanı belirli hak ve sorumluluklar taşıyan bir şahsiyet olarak kabul eder. Her şeyin sahibi olan ve Mâlikü’l-mülk ismini taşıyan bütün mülkün mutlak sahibi Cenâb-ı Allah, mahlûktın en şereflisi olarak yarattığı insana mülkü üzerinde..