Bulgar Iren Velichkova – Yamami 'nin adı, daha çok, geçmişte yaygın bir zanaattan günümüzde değerli bir sanata dönüşen, yüzyıllar boyunca mükemmelleştirilen nakış üzerine uzun soluklu araştırmaları ilebiliniyor. Ve bugün giderek daha az insanın nakış işlemek için zamanı ve sabrı olduğundan, İren Velichkova-Yamami nakış türlerini ve bunlarla elde edilen figürleri bulup kayd almaya başlıyor.
Bulgaristan çevresinde ve dünya çapında yaptığı seyahatler sırasında değerli bilgiler toplayıp "Nakışta Arkaik Semboller" ve "Nakış nakış Bulgaristan" kitaplarında ve dünya nakışı almanakında yazar olarak ismini yazdırıyor.
2014 yılında İren Velichkova, nakışla Bulgaristan bayrağını işlemek gibi en iddialı fikirlerinden birini gerçekleştirmek için yola çıkıyor.
Burada benzersiz olan, şehirlerin isimleri yerine, o yörenin geleneksel kıyafetlerine özgü nakışlarınBulgaristan haritasının 1.40 m genişliğindeki bir tuval üzerine işlenmesidir.
Bu fikir için İren Velichkova, folklor araştırmacısı Hristo Vakarelski tarafından yapılan ve üzerinde ayrı ayrı coğrafi bölgelerin kostümlerinin sunulduğu 1929 tarihli Bulgaristan haritasından ilham aldı. Sonra İren kendi kendine, farklı etnografik bölgelerden gerçek nakışların yer aldığı bir haritayı hazırlamaya karar verdi.
"Zarif nakış” ustasının 35 yıldır Japonya'da yaşıyor olması, vatansever davası için gerçek bir avantaj haline geldi.
Çünkü, Japonya'daki takipçilerinin ilgisini çekmenin yanı sıra, Bulgaristan’ın nakış haritasını çeşitli uluslararası sergilerde de göstermeyi başardı ve Tokyo, San Francisco, Hamburg, Sofya ve Veliko Tırnovo’da sergilere katıldı.
Bu tür etnografik çalışmaların tamamlanmasından yedi yıl sonra, "Nakış nakış Bulgaristan " Haritası kalıcı olarak Sofya'ya ulaştı.İren Velichkova-Yamami’nin Ulusal Tarih Müzesi’ne armağan ettiği Bulgaristan'ın nakış haritası, “Etnografya” Salonundaki vitrinde yerini aldı.
„"Nakış nakış Bulgaristan” Haritası’nın tam anlamıyla artık yurda geldiğinden dolayı çok mutluyum.Müzeler, bir ulusun hafızasının, tarihinin bekçisidir, yapıcı bir geleceğin temelidir” dedi İren Velichkova-Yamami ve şöyle devam etti:
„Tüm panoya işlemek bir yılımı aldı ve ülkenin her bölgesine has 144 nakıştan oluşuyor. Gerçek bir bayrağı andırması için bu harita, 2016 yılında Tokyo'daki “Aziz Aleksandar Nevski" kilisesinde kutsandı. Bulgar nakışları benim kanımda var, büyükannelerimden biri “Kapanka”, yani Kuzey Bulgaristan’da yaşayan ilginç bir etnografik topluluğa mensup. Diğer büyükannem Dupnitsa’dan ve çevremde her zaman örgü ve nakış bulunmuştur, hatta çocuk iken dokuma tezgahında büyükanneme yardımcı oluyordum. Ülkemizde kadınlara ait geleneksel olan her nakış ve örgü işi ellerimden geçti:
“Ben Bulgaristan’a çok nadir geliyorum, yani 4-5 yılda bir ve Bulgaristan vatandaşlarının kendi köklerine dönmesini ülkenin içinde bulunduğu zor durumla açıklıyorum – diye belirtti İren Velichkova-Yamami Bulgaristan Radyosuna verdiği demecinde.
Zor bir dönemde hayatta kalmak için dayanacak bir şeye sahip olmak gerekiyor. Elbette geleneklerin bugünlerde hala bir yeri var, ancak Bulgaristan'da geleneksel dansa, nakış işine ve folklorla ilgili her şeye büyük bir dönüş kaydediyoruz..
Bizim durumumuz biraz daha zor, çünkü sorunlarımızın nereden geldiğini henüz anlamadık. Bulgaristan vatandaşları, bir an önce uyanmalı ve bu ülkenin ne kadar zengin olduğunu anlamalı, ama bunu nasıl kullanacağını bilmiyor."
İren Velichkova-Yamami, doğup büyüdüğü ana vatanı ve uzun zamandır yaşadığı ülke arasında bir kıyaslama yapıyor: “Japonya’da yabancı denince, insanlar Amerika’yı düşünüyor. Fakat Bulgaristan’ın son derece renkli kültürünü yakından tanıdıkları andan itibaren, herkes büyülenip ülkemize aşık oluyor.
Geleneğe değer verdikleri için Bulgaristan'a karşı tutumları çok iyi, samimi ve anlayışlıdırlar. Onlarda durum böyledir - geleneğe çok yüksek bir değer veriliyor ve haysiyet açısından değerlendiriliyor” diye belirtiyor İren Velichkova-Yamami ve sölerine şöyle devam ediyor:
„35 yıldır geleneğin en üst düzeyde tutulduğu ve hiçbir modern müdahale olmaksızın korunduğu bir ülkede yaşadığım için ben de gelenekte daha derin bir anlam aramaya başladım.
Bulgar nakış ustalarına, zamanın testinden geçmiş ve Trakya altın hazineleriyle birlikte, bizi bir ulus olarak oluşturan genel kültür mirasımızın bir parçası olan gerçek eski ve otantik nakışlara saygı duymalarını diliyorum.”
Foto: Gergana Mançeva, Serdika Galerisi, Ulusal Tarih Müzesi
Türkçesi: Şevkiye Çakır
Moldova'nın AB üyeliğine ilişkin, ülke Anayasası’na yazılacak stratejik bir hedef olan referandumun sonuçları, her ne kadar Avrupa şüphecilerine “kıl payı” yaklaşsa da, ülkenin Avrupa yanlısı bakış açısını güçlendirdi. Ancak..
Sofya’da 28 Kasım 1938’da yayınlanan “Besarabya Bulgarları” gazetesinin tek sayısında “Besarabya Bulgarları, Bulgar halk cüssesinin, Bulgar manevi ve kültürel birliğinin ayrılmaz bir parçasıdır ve böyle kalacaklar, zira aramızdaki bağ güçlüdür”..
“Hak ve Özgürlükler İttifakı” , Türkiye’de Bulgaristan’daki erken Parlamento seçimleri için kullanılan 48 000'den fazla oydan yaklaşık yüzde 65'ini ikna edici bir şekilde kazandı. Bu, 46495 kişinin oy kullandığı Haziran seçimlerine nazaran biraz..
Avrupa Parlamentosu milletvekilleri, Ursula von der Leyen'in yeni Avrupa Komisyonu’nda yer alan 26 AB Komisyonu üyesi adayını,..