Müslüman olmanın ilk şartı, kelime-i şehadet olarak özetlenen Allah'ın varlığı ve birliğine tanıklık ile Hazreti Muhammed'in seçilmiş bir kul olarak peygamberliğini tasdik ettiğini ifade etmektir. Allah, inananlara cenneti vaadetmiş, kelime-i şehadeyi..
İslâm dini ve medeniyetinin merkezinde cami vardır. Camiler, Müslüman yerleşim yerlerinin de kalbi konumundadır. Onların etrafında birçok kamu kuruluşu ve yapısı oluşmaktadır. Bütün bunların faydalı olabilmesi için güzel bir şekilde ve insicam içerisinde..
Halk arasında “üç aylar” olarak bilinen ve eski tabirle “şühûr-ı selâse” deyimiyle Müslüman Türk kültüründe önemli yeri olan Receb, Şaban ve Ramazan ayları kastedilmektedir. Bu ayların öneminin göstergelerinden biri, Müslüman Türk toplumundaki geleneksel..
Cuma öğleden sonra dini konulardaki programımızda Vedat Ahmet ile birliktesiniz. Fotoğraflar: Plovdiv İmaret ve Muradiye camileri
Vedat Ahmet'in sunduğu "Cuma öğleden sonra" programını ekteki ses dosyasından dinleyebilirsiniz:
Camiler, insanın Yaradanına kulluğunu izhar ettiği ibadethane olmanın yanı sıra tarih, kültür ve sanat eseri olma özelliği da taşıyabilir. Bu özellikler, bazen küçük bir camide tezahür edebileceği gibi, bazı külliye türü camilerde de görülebilir...
Arapçada secde edilen yer anlamında kullanılan “mescid”, Türkçeye de geçmiştir. Bu kelime bazen “bir araya toplayan” anlamına gelen “cami”nin eşanlamlısı olarak kullanılırken, bazen de caminin daha küçüğünü ifade etmektedir. Dilimizde cami dendiğinde..
Arapçadaki seçme kabiliyetine veya irade gücüne sahip kişi anlamına gelen ihtiyar kelimesi Türkçeye girmiştir. Dilimizde yaşlı, koca, kocamış anlamlarında kullanılmaktadır. Genellelikle ihtiyarlık; tecrübe, hâfıza ve hikmet gibi değerli özellikleri..
Kökü itibarıyla yalnız kalan, geriden giden şaşkınlık yaşayan anlamlarını ihitva eden yetim kelimesi, Türkçede öksüz kelimesiyle de karşılanmaktadır. Reşit olmayıp babası vefat eden çocuklar İslâm hukukuna göre yetimdir. İslâm hukuku, babayı evin..
Ölüm haktır... Her canlı ölümü tadacaktır. Bu hakikati hiç kimse inkâr edemiyor. Allah’ın hikmeti gereği ölümü hiç bir canlı atlatamayacak, bu gerçeği aşamayacaktır. Dolayısıyla ölümü alt etmek, ölüme kafa tutmak yerine ölüm ile yüzleşmeye..