Beklenen ve sevilen bir bayram olan Söğüt Yortusu (), Lazrovden Günü’nden hemen sonra ve Paskalya Yortusu önceki Pazar günü kutlanıyor.
Ortodoks Kilisesi, Söğüt Bayramı, diğer ismiyle Dallar Pazarı, Hazreti İsa’nın ve öğrencilerinin Kudüs’e palmiye ağaçları ile girdiğini sembolize ediyor.
Dönemin geleneklerine göre, halk, Hazreti İsa’yı şehrin kapılarında hurma dallarıyla karşılar. Bugün ülkemizde Ortodoks ve Katolikler, palmiye dallarının yerine söğüt dalları kullanıyor.
Bugün de her kilisede yüzlerce söğüt dalı kutsanıyor ve Söğüt Yortusunda kiliseye giden herkes kutsamayla birlikte eve kutsanmış söğüt dalıyla dönüyor. Bu yüzden bu yortu, halk geleneğinde Vrabnitsa adıyla da biliniyor.
Tsvetnitsa gününde, söğüt dalının başlıca röl oynadığı ve kızların katıldığı gelenek ve oyunlar devam ediyor.
Söğüt dalından özel çiçek taçları yapılıyor ve kızlar, “kumiçene” geleneği gereğince taçları dere sularını bırakıyor. Bu güne özel ekmekler de hazırlanıyor.
Ev hayvanları meraya söğüt dalları eşliğinde çıkarılıyor ve daha sonra bu dallar, köstebeklerden korunmak amacıyla bahçelerin ortasına dikiliyor. Evin kapıları ve ikonlar da söğüt dallarıyla süsleniyor ve eve sağlık ve bereket getirdiklerine inanılıyor.
Söğüt Yortusu (Tsvetnitsa) gününde gökyüzündeki bulutlara söğüt dalı çemberinden bakıldığı zaman, bunun fırtınaları uzaklaştıracağına inanılıyor.
Bulgar halk inançlarına göre, söğüt dalının ataların göç ettiği öbür dünya ile bağlantıyı sağlıyor. Diğer taraftan söğüt, baharın, kıştan bahara geçişi ve doğanın canlanmasını sembolize ediyor.

Söğüt Yortusunun, Paskalya Perhiz günlerine denk gelmesine rağmen sofrada balık yemeği şart.
Geleneksel Tsvetan, Tsvetanka, Nevena, Temenujka, İglika, Gegina , Vırban, Vırbinka isimlerinin yanısıra günümüzde yaygın olan Daliya, Kameliya, Veronika, Daisy isimlerine sahip olanlar isim gününü kutluyor.
Söğüt Yortusu kutlu olsun!
Fotoüğraflar: BGNES
Çeviri: Şevkiye Çakır
İnsanı en güzel bir surette yaratan ve yarattıklarının en şereflisi makamına oturtan Cenâb-ı Allah, onun üstünlük ve zayıflıklarını da bilmektedir. İnsanın üstün vasıflarını korumak, eksik taraflarını tamamlamak ve yanlış yola gitmesninin önünü almak..
İslâm dini yeryüzüne çöken karanlığı yarıp insanlığa muhtaç olduğu aydınlığı göndermediği dönemde dünyaya gelerek melekleri ve insanları sevindiren nurlu yetim Hazreti Muhammed (s.a.s.), önce babadan, sonra da anadan yetim kalınca dedesinin himayesinde..
İslâm dini, her insanı belirli hak ve sorumluluklar taşıyan bir şahsiyet olarak kabul eder. Her şeyin sahibi olan ve Mâlikü’l-mülk ismini taşıyan bütün mülkün mutlak sahibi Cenâb-ı Allah, mahlûktın en şereflisi olarak yarattığı insana mülkü üzerinde..